Battlefield 1 kodeks kısmında yer alan bilgi de şu şekilde:
İlk olarak 1916’da tasarlanan Fransız Char 2C ya da Char de Rupture 2C (“Cephe Yarma Tankı”), inşa edilen en büyük harekat tankı olma unvanını bugün de korumaktadır. 70 tonluk ağırlığıyla süper ağır tank sınıfındaki tek harekat tankıdır. Ağırlık bakımından onunla ancak Almanların 2. Dünya Savaşı’nda kullandığı Tiger II tankı boy ölçüşebilir. Çok etkileyici ve tank gelişiminde etkisi büyük olmakla birlikte Char 2C, geçmişte yakaladığı fırsatı kaçırmış ve bugün hakkında pek çok gizem bulunan bir tanktır.
Süper Ağır Tank düşüncesi, 1. Dünya Savaşı’nın Batı Cephesine özel koşullardan doğmuştur. Neredeyse bütün muharip taraflar, düşmanın derin savunma hatlarını yaracak, müstahkem mevkilerini yok edecek ve bu sırada topçu ateşinden etkilenmeyecek devasa vasıtalar tasarlamıştı. Çoğu, savaşın 1919’da da devam edeceğini ve bu dev tankların yanlarında küçük vasıtalarla birlikte zaferi getireceğini düşünüyordu. Alman “K-Wagen” ve İngiliz “Flying Elephant” gibi bazı teklif aşamasındaki tasarımlar üretilse 100 tonu aşan vasıtalar olacaktı. Bu tasarımların en uç noktası “Land dreadnought” adındaki 1.500 tonluk İngiliz konseptiydi. Doğal olarak bu tasarımların çoğu çizimin ötesine geçemedi, ancak Fransızlar Süper Ağır Tank fikrini herkesten öteye taşıdı.
1916 yazında Fransa’nın güneyindeki FCM tersanesine “Char d'Assaut de Grand Modèle” adındaki vasıtayı geliştirme ihalesi verildi. Ancak rekabet çetindi ve tasarımla ilgili hangi yaklaşımın izleneceği konusunda tartışma vardı. 1917’nin başlarında farklı sınıflardan üç prototip sipariş edildi: 30 tonluk “A” modeli, 45 tonluk “B” modeli ve 62 tonluk “C” modeli. İlk prototip FCM 1A yapıldı ve Kasım 1917’de sergilenerek izleyenlerin beğenisini kazandı. Ancak 1918’in başlarında en ağır “C” modelinde karar kılındı. Sıfırdan yeni prototip üretilmesi gerektiğinden proje çok gecikti. FCM’den 300 adet Char 2C sipariş edildi. 1. Dünya Savaşı bittiğinde bunlardan on tanesi inşa edilmiş, ancak ateşkesten önce hiçbiri hizmete girememişti.
İnşa edildiğinde Char 2C, çok sayıda yeni özelliği bulunan istisnai bir modern tanktı. 12 kişilik mürettebatının hizmetinde iki çatışma kompartmanı ve geniş bir gövdesi vardı. Yanlarda iki makineli tüfek, ön kompartmanın üstünde döner ana tarete monte edilmiş 75’lik bir top ve koaksiyel bir makineli tüfek bulunuyordu. Üç asker alan taret o kadar yüksekteydi ki askerlerin tavandan asılı koltuklara merdivenle çıkması gerekiyordu. Tankın arkasında daha küçük bir makineli tüfek tareti vardı. Her iki taret de stroboskopik kubbeliydi. Yanlarda 22 mm ve önde 45 mm ile 2C’nin zırhı, 1. Dünya Savaşı dönemindeki tankların en kalın zırhlarından biriydi. Paletlerin her biri ayrı ayrı 200 hp’lik motorla elektrikli bir şanzıman üzerinden çalışıyordu ve bu sistem devasa tanka saatte 12 km’lik bir azami hız kazandırıyordu. Gövde 10,27 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğinde ve 4 metreden biraz daha yüksekti. Demiryoluyla cephe hattına taşınabilmesi için Char 2C daha geniş üretilemiyordu; bunun ölümcül bir kusur olduğu ileride ortaya çıkacaktı.
Savaştan sonra Fransızların maliyetli savaş makinelerine olan ilgisi azaldı. Bir Char 2C tankı, bir FT hafif tankından 20 kat daha pahalıydı. Ancak 1921’de on adet Char 2C tamamlanmış ve çoğunlukla propaganda aracı olarak kullanılmıştı: Fransa, Süper Ağır Tankı hayata geçiren dünyanın tek ülkesiydi. 2. Dünya Savaşı’na gelindiğinde Char 2C, yeni tank gelişmeleri karşısında geri kalmıştı. Hantallığı ve devasa boyutu, onu modern tank destroyerlerine kolay yem yapıyordu. Almanlar 1940’ta Fransız hatlarını yardıklarında, düşman eline geçmemesi için Char 2C’lerin trenle güneye gönderilmelerine karar verilmişti. Ancak trenin yolu kesildi ve 2C’ler imha edildi. Yine de 2C’lerden biri Almanlar tarafından tek parça ele geçirildi ve Berlin’e gönderildi. 2. Dünya Savaşı’nın sonunda ele geçirilen 2C ortadan kayboldu. Halen Rusya’da bir yerlerde olduğuna dair bir söylence mevcuttur.