Bu konuyu aslında video çekip buraya yükleyecektim ancak 5 aboneli kanalımı büyütmeye çalışıyorum falan sanarlar diye yine yazayım dedim. Bizim toplum okumayı sevmese de okumasını kolaylaştırmak için resmi bir dil kullanmayacağım... Şimdi arkadaşlar birçok gez buralarda Laptop ve Cep Telefonlarının şarj alışkanlıkları konusunda yanlış yorumlar yapıldığına şahit oldum. Bazıları var ki Windows Laptop ve MacBook cihazlarını %20 ile %80 arasında şarj etmeye çalışıyor. %100 olunca bu cihazları şarjdan çekip bataryada kullanıyorlar. Bunun da daha sağlıklı olduğunu falan zannediyorlar. Durum öyle değil. Burada da meseleleri aydınlatmak üzere varız. Öyleyse hadi başlayalım;
Yaşı yetenler bilir, bundan yaklaşık 20 sene önce evlerimizde çevirmeli, sonra dijital ev telefonları vardı. Bunlar DSL kablosundan gelen zayıf elektrik ile çalışırlardı, ya da ekranlı olanları 4 adet pil ile operasyonel hale gelirdi. Bu ev telefonlarını sonraları bizler hareket halinde de kullanmak istediğimizden zaten icat edilmiş ancak yeterince kompakt olmayan bataryaları revize ederek, revizyona uğramış bataryalarla birleştirdik ve cep telefonu kavramını ilk defa ortaya attık. Bu cihazlar tamamen bataryalı bir entegre üzerinde kullanılmak üzere insanlık tarafından yaratıldığından yine sadece kendi bataryasının referans değerleri arasında optimal düzeyde performans verecek cihazlara örnektir ve bu cihazlara Battery Optimised, yani; Batarya ile kullanmak için tasarlı ve optimize olan cihazlar denir. Bu cihazları dendiği gibi %20 - %80 dolaylarında kullanmamız gerekir. "Nasıl kullanmamız gerekir?" sorusuna da daha geniş yer vereceğiz başka yazılarda. Şimdilik Windows Laptop ve MacBook kullanıcılarını düzeltmemiz gerek zira durdukları yerden kendi ayaklarına sıkıyorlar.
Peki şu diğeri nedir? Hani Capable olan. Neden böyle iki kavram yaratmış insanlık, farkları, olayları ne? Gelelim; İnsanlar 1900'lü yılların ilk çeyreğinden bu yana ilk bilgisayarların temellerini, yine ilk kez Transistör kavramını ortaya atarak atmış oldular ve o günden bu güne, 1 avuca ancak sığan transistörleri santimetrekare başına 90 milyar tane sığabilecek şekilde değiştirdik. Milyondan sonra kafalar karışıyor. Milyarın büyüklüğü anlaşılamıyor. Şöyle bir örnek verelim; Eğer 70 sene yaşayan birisi ömrünün sonuna kadar hecelerken kullandığı süreler hesaba katılmadan her saniye bir sayı sayabilseydi, doğumundan ölümüne kadar ancak 2 Milyar 207 Milyon 520 Bin'e kadar sayabilirdi. Yani 90 Milyara ulaşması için hala 87 Milyar 800 Milyon dolaylarında sayı sayması gerekiyor. Bu ilginç bilgili bir kenara koyup devam edelim; bilgisayarlar ilk başlardan beri çok enerji kullanan cihazlar oldular, işlem kapasiteleri arttıkça kullandıkları enerjiler de arttılar, enerjiler devasa boyutlara çıktıkça transistörler küçülmeye ve verimlilik artırılmaya başlandı. Çünkü daha fazla transistör, aynı güçte daha fazla performans anlamına geliyordu. Her halükarda, 2000'lerin başlarına kadar insanlık 75 sene boyunca bilgisayarlarını bataryalara bağlı şekilde aktif kullanamadı. 2000'lerden bu yana 20 sene boyunca da yine aynı bilgisayarları M tabanlı MacBook'lar gelene kadar içe sinesi rahat kullanamadık çünkü çok fazla güç tüketiyorlardı. Yine de, M tabanlı da olsa acaba bilgisayarlar gerçekten batarya ile kullanılmak üzere mi tasarlandılar? Hayır. İşte bu noktada Battery Capable cihazlar meydana çıkıyolar. Normalde batarya ile kullanılmak üzere yaratılmayan, ancak batarya ile DE kullanılmaya muktedir olan cihazlar. Capable'ı en iyi Muktedir olarak çevirebildim.
(Bu Anode koruması şu ana kadar sadece MacBook cihazların 2020 sürüm ve sonralarında bulunmaktadır ve T2 çipi ile kontrol edilmektedir. Diğer dizüstü modeller sadece elektriği kesmekle yetinirler ancak mevzubahis MacBook modelleri aynı zamanda adaptörden güç çekmeyi, şarj seviyesini o an batarya için en uygun seviyeye indirdikten sonra yaptığıdan Anode katmanı aşırı yüklü kalmamış olur.)
Elbette T2 çipi Apple tarafından fark yaratmak için kullanılmaktadır ve kullanıcı tarafından zaten izlenmesi gereken bir adımı pekiştirmek amacı taşır. Bende T2 çipi yok, demek ki olsa da olur olmasa da olur DEMEYİN. Dizüstü bilgisayarlarınızı operasyonel oldukları sürece şarja takılı kullanın ve bataryalarınızı koruyun. Bataryalarınız her halükarda ömrünü dolduracak, bunda hiçbir şey olmasa bile zamanın etkisi var. 2-3 sene dolaylarında %90 dolaylarında batarya sağlığı görmeniz normaldir. Bilgisayar hiç kullanılmasa bile sağlık bu oranlara yakın seviyelere düşer. Zamanın yıprattığı bataryalarınızın, şarja takılı kullanımdan eskisi yanılgısına kapılmayın.
Bu konu, art niyetsiz bir şekilde tamamen kullanıcıların bilinçlenmesi ve parasını verdikleri cihazları daha uzun süre kullanarak tasarruf etmelerine yardımcı olmak için şahsım tarafından alıntıya mahal vermeden kaleme alınmıştır. Buraya kadar okuduysanız, cihazınızın ömrünü bir miktar daha artırdınız ve artık daha bilinçli bir kullanıcısınız. İlerideki konularda Batarya kalibrasyonu ve cep telefonlarını, yani Battery Optimised cihazları konuşacağız.
Esen kalın...
- Batarya kullanan cihazlar neye göre ayrılır?
Yaşı yetenler bilir, bundan yaklaşık 20 sene önce evlerimizde çevirmeli, sonra dijital ev telefonları vardı. Bunlar DSL kablosundan gelen zayıf elektrik ile çalışırlardı, ya da ekranlı olanları 4 adet pil ile operasyonel hale gelirdi. Bu ev telefonlarını sonraları bizler hareket halinde de kullanmak istediğimizden zaten icat edilmiş ancak yeterince kompakt olmayan bataryaları revize ederek, revizyona uğramış bataryalarla birleştirdik ve cep telefonu kavramını ilk defa ortaya attık. Bu cihazlar tamamen bataryalı bir entegre üzerinde kullanılmak üzere insanlık tarafından yaratıldığından yine sadece kendi bataryasının referans değerleri arasında optimal düzeyde performans verecek cihazlara örnektir ve bu cihazlara Battery Optimised, yani; Batarya ile kullanmak için tasarlı ve optimize olan cihazlar denir. Bu cihazları dendiği gibi %20 - %80 dolaylarında kullanmamız gerekir. "Nasıl kullanmamız gerekir?" sorusuna da daha geniş yer vereceğiz başka yazılarda. Şimdilik Windows Laptop ve MacBook kullanıcılarını düzeltmemiz gerek zira durdukları yerden kendi ayaklarına sıkıyorlar.
Peki şu diğeri nedir? Hani Capable olan. Neden böyle iki kavram yaratmış insanlık, farkları, olayları ne? Gelelim; İnsanlar 1900'lü yılların ilk çeyreğinden bu yana ilk bilgisayarların temellerini, yine ilk kez Transistör kavramını ortaya atarak atmış oldular ve o günden bu güne, 1 avuca ancak sığan transistörleri santimetrekare başına 90 milyar tane sığabilecek şekilde değiştirdik. Milyondan sonra kafalar karışıyor. Milyarın büyüklüğü anlaşılamıyor. Şöyle bir örnek verelim; Eğer 70 sene yaşayan birisi ömrünün sonuna kadar hecelerken kullandığı süreler hesaba katılmadan her saniye bir sayı sayabilseydi, doğumundan ölümüne kadar ancak 2 Milyar 207 Milyon 520 Bin'e kadar sayabilirdi. Yani 90 Milyara ulaşması için hala 87 Milyar 800 Milyon dolaylarında sayı sayması gerekiyor. Bu ilginç bilgili bir kenara koyup devam edelim; bilgisayarlar ilk başlardan beri çok enerji kullanan cihazlar oldular, işlem kapasiteleri arttıkça kullandıkları enerjiler de arttılar, enerjiler devasa boyutlara çıktıkça transistörler küçülmeye ve verimlilik artırılmaya başlandı. Çünkü daha fazla transistör, aynı güçte daha fazla performans anlamına geliyordu. Her halükarda, 2000'lerin başlarına kadar insanlık 75 sene boyunca bilgisayarlarını bataryalara bağlı şekilde aktif kullanamadı. 2000'lerden bu yana 20 sene boyunca da yine aynı bilgisayarları M tabanlı MacBook'lar gelene kadar içe sinesi rahat kullanamadık çünkü çok fazla güç tüketiyorlardı. Yine de, M tabanlı da olsa acaba bilgisayarlar gerçekten batarya ile kullanılmak üzere mi tasarlandılar? Hayır. İşte bu noktada Battery Capable cihazlar meydana çıkıyolar. Normalde batarya ile kullanılmak üzere yaratılmayan, ancak batarya ile DE kullanılmaya muktedir olan cihazlar. Capable'ı en iyi Muktedir olarak çevirebildim.
- Capable olunca ne oluyor yani efendim?
(Bu Anode koruması şu ana kadar sadece MacBook cihazların 2020 sürüm ve sonralarında bulunmaktadır ve T2 çipi ile kontrol edilmektedir. Diğer dizüstü modeller sadece elektriği kesmekle yetinirler ancak mevzubahis MacBook modelleri aynı zamanda adaptörden güç çekmeyi, şarj seviyesini o an batarya için en uygun seviyeye indirdikten sonra yaptığıdan Anode katmanı aşırı yüklü kalmamış olur.)
Elbette T2 çipi Apple tarafından fark yaratmak için kullanılmaktadır ve kullanıcı tarafından zaten izlenmesi gereken bir adımı pekiştirmek amacı taşır. Bende T2 çipi yok, demek ki olsa da olur olmasa da olur DEMEYİN. Dizüstü bilgisayarlarınızı operasyonel oldukları sürece şarja takılı kullanın ve bataryalarınızı koruyun. Bataryalarınız her halükarda ömrünü dolduracak, bunda hiçbir şey olmasa bile zamanın etkisi var. 2-3 sene dolaylarında %90 dolaylarında batarya sağlığı görmeniz normaldir. Bilgisayar hiç kullanılmasa bile sağlık bu oranlara yakın seviyelere düşer. Zamanın yıprattığı bataryalarınızın, şarja takılı kullanımdan eskisi yanılgısına kapılmayın.
Bu konu, art niyetsiz bir şekilde tamamen kullanıcıların bilinçlenmesi ve parasını verdikleri cihazları daha uzun süre kullanarak tasarruf etmelerine yardımcı olmak için şahsım tarafından alıntıya mahal vermeden kaleme alınmıştır. Buraya kadar okuduysanız, cihazınızın ömrünü bir miktar daha artırdınız ve artık daha bilinçli bir kullanıcısınız. İlerideki konularda Batarya kalibrasyonu ve cep telefonlarını, yani Battery Optimised cihazları konuşacağız.
Esen kalın...
Son düzenleyen: Moderatör:
