Tolkien’in Yarattığı Orta Dünya ve Dilleri

Yüzüklerin Efendisi basıldıktan sonra, Tolkien, dikkatini yaratmış olduğu dünyanın iç felsefesine yöneltti. Elflerin doğasının, evlilik gelenekleri ve törenleri, dünyadaki yerleri, ruhları ve yaşama dönmeleri gibi birçok yönünü oldukça ayrıntılı olarak inceledi. Kötülüğün doğası üzerine fikirler ileri sürdü ve orkların kökenlerini araştırdı. Tolkien, özellikle evrenbilim açısından, Orta Dünya’yla ilgili dış bakış açıları üzerine de çalıştı çünkü yaratmış olduğu dünyanın, çağdaş akılların anladığı fiziksel dünyanın içinde olması gerektiğini düşünüyordu.

Tolkien’in bu çalışması işe yaramış olacak çünkü ortaya koymuş olduğu geniş kapsamlı Orta Dünya olgusu, eserlerinin büyüleyiciliğini gölgede bırakmıştır. Yine aynı yaratım, onun ölümünden sonra basılmış olan eserlerini de ayrıca önemli kılar.

Tolkien, yaratmış olduğu dillerin ise, gerçek diller gibi yaşayıp evrim geçirebilmesi için ortaya koymuş olduğu çeşitli ırklar tarafından konuşulup kullanılması gerektiğini hissetti. Gnomish ve Qenya (sonradan Quenya) dilleriyle başladı, konuşanları elflerdi. Cüceler, Khuzdul dedikleri kendi dillerini konuşuyorlardı. Hobbitler Hobbitçeyi, orklar da Kara Lisan’ı kullanırdı. Böylelikle, dilleriyle birleşen Orta Dünya, okurun hayal dünyasında ölümsüz bir hayat buldu.

Bir kaç ekleme de ben yapayım:

Elflerin, Quenya dışında kullandığı bir diğer dil ise Sindarin. Ayrıca Numenor insanları tarafından kullanılan insan dilinin adı da Adunaic olarak bilinir.