Uzaya sinyal göndermeyi bırakmalı mıyız?

--HABER--

Bilim insanları uzaya gönderdikleri mesajı güncelledi.

"Dijital teknolojideki gelişmeler sayesinde 1974'teki Arecibo Mesajı'ndan çok daha iyisini yapabiliriz"

Mesajda temel matematiksel ve fiziksel kavramlar, Dünya'daki yaşamın biyokimyasal bileşimi, Güneş Sistemi'nin Samanyolu'ndaki konumu ve Dünya'nın yüzeyinin dijitalleştirilmiş tasvirleri yer alıyor.

Mesaj, olası bir alıcıyı yanıt vermeye çağıran için bir davet ve insan formunun dijitalleştirilmiş tasvirleriyle sona eriyor. Kağıt üzerinde 13 sayfalık bir mektuba tekabül eden mesaj, aslında matematik, kimya ve biyolojiye giriş niteliğinde.

Ekibin kaleme aldığı bilimsel makale, internet sitesi ArXiv'de yayımlandı ve henüz hakem onayından geçmedi. Makalede mesajın yayımlanması için yılın en iyi zamanını da hesapladı.

Aynı zamanda mesajın iletilmesi için en iyi hedefin galaksi merkezine yakın yoğun bir yıldız topluluğu olduğu ifade edildi. Bu bölgenin yaşam barındırma olasılığı daha fazla görülüyor.

Kaynak; Independent Türkçe

--HABER--

Esen olsun, değinmek istediğim konu; sürekli aradığımız ve iletişim kurmaya çalıştığımız dünya dışı zeki yaşamı aramayı bırakmalıyız diye düşünüyorum. Sizlerin de düşüncelerini merak ediyorum. Dünya dışında zeki canlılar varsa eğer, onların bizim gibi düşündüklerini düşünmememiz gerek, evrimde zeka olarak farklı bir yol izlemiş olabilirler. Akıl ve mantıkları evrimsel süreçte kendi türü ve yararına olan canlılar dışındakileri öldürme eğiliminde vs olabilir. İnsanlık olarak dünya dışı yaşam arayışımızda meraklı ve oldukça körlemesine hareket eden bir çocuk gibi olduğumuzu düşünüyorum.

Bilim insanları panspermia hipotezi ve Fermi paradoksunun teorik açıklamalarının farkında olmalarına rağmen akıllı yaşamın varoluşuna dair ihtimalleri görmezden geliyorlar. Evet, siz buyurun, ne düşünüyorsunuz? Bence çok tehlikeli. Lütfen Fermi paradoksunu ve panspermia hipotezini bilmeden yorum yapmayın.

Eşit derecede tehlikeli bu tür bir mesaj yaymak. Bahsettiğin gibi uzaylı formunun ne tür bir ahlağa sahip olduğu, hatta genel olarak böyle bir şeye sahip olup olmadıklarını bilmiyoruz. Biraz bilim kurgu filmleri gibi olacak ama, bizi bulur bulmaz gezegende işe yarar ne varsa alıp bizi dımdızlak bırakmayacaklarından da emin olamayız. Ama eşit derecede, uygarlık seviyesi oldukça yüksek ve bizim gibi diğer uygarlıklara yol gösterici rolde olan bir canlı türü ile de karşılaşabiliriz. Bu tür dünyadaki sorunları çözerek sonsuza kadar huzur içinde yaşamamızı da sağlayabilir. Veya uzaylı dediğimiz tür bilmediğimiz gezegende gezen 3-5 köpeğimsi türden fazlası da olmayabilir. Eşit derecede riskli.

Merak etmeyin, şayet Dünya dışı zeki yaşam varsa ve biz yada onlar bizi bulmadan önce biz kendi kendimizi yok ederiz.

Gezegenler arası bir savaşları varsa bizi kendi müttefikleri olmaya da zorlayabilirler..Senaryo çok.Harcanan taraf olma olasılığımızı şimdiki teknolojiyle yüksek görüyorum :/

Uzaya mesaj göndermenin riskli olduğunu düşünüyorum. Uzaylı veya dünya dışı akıllı yaşam bizim gibi karbon temelli ise az çok bize benzeyecektir. Bizim kendi gezegenimizde bulunan hayvanları önemsemeyip onların yaşamlarını istediğimiz gibi şekillendiriyoruz. Onlarında bizim hayvanlara davrandığımız gibi bize aynı şekilde davranabilirler. Dünya dışı akıllı yaşamı mesela 15 veya 20 ışık yılı ötedeki bir yıldızda bulsak bile oraya gitmemiz şuanki teknolojimiz ile imkansız. Dünya dışı yaşamı ilk kez başka yıldız veya galaksi sistemlerinde değilde güneş sistemimizde bulunan Europa gibi içinde su bulunan uydularda bulabileceğimizi düşünüyorum. Belki dünya dışı akıllı yaşam bakteriler ve küçük balığa benzeyen canlılardır. Dünya dışı akıllı yaşamı şimdi aramak yerine kendi yıldız sistemimizin etrafına yayıldıktan sonra aramalıyız. Çünkü büyük bir medeniyetin yaydığı sinyaller daha kolay bir şekilde tespit edilebilir.

İki olasılık var:
1-)Uzaylıların (Bize yakın olanlar) bunu alabilecek teknolojileri yok.
2-)Mesajları alıyorlar ve bizim varlığımızdan da haberler ve bizi gizlice gözlemliyorlar.
Benca başka bir açıklaması yok. Çünkü başka türlu bizi sömürürlerdi.

Bu sinyallerin olası bir akıllı yaşam formuna ulaşması ve geri dönüş alması en iyi ihtimalle binlerce yıl sürecektir. En kötü ihtimalde ise sinyalin hedeflerin yanından geçip gitmesi, yani algılanmaması, algılansa dahi çözülememesi, çözülse bile cevap verilmemesi var.

Bu yüzden sinyal göndermeyi durdurmaya gerek yok. Zaten ihtimaller çok düşük. Düşman olarak algılama işini yalnızca insan medeniyetinin düşük zekası yapar. Zira bunu düşünmek bizlerin korkusundan ileri gelir. Korku da medeniyetimizin zayıflığını gösterir. Korkmasına ve zayıf olmasına rağmen merakı sayesinde sinyal göndermeye cesaret edebilen bir medeniyete karşı düşmanca davranabilecek hiçbir varlık düşünemiyorum; eğer bizim kadar aptal değillerse tabi...

Parti Şapkası dedi:

eğer bizim kadar aptal değillerse tabi...

Genişletmek için tıkla...

Açıkçası bizim kadar aptal olmayacaklarının garantisi yok. Bizim tür böyle ise onlarında böyle düşünmesi tuhaf olmaz. Ancak her şeye rağmen sinyal göndermeliyiz. Bize cevap verene de kadar da bu gezegenden çoktan yok oluruz.

Karanlık orman teorisi.