- Katılım
- 23 Mart 2021
- Mesajlar
- 2.636
- Çözümler
- 27
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Hocam konuyu hatırlamak için baştan sona bir baştan okumam gerekti. Bazen unutup aynı cevapları verebiliyorum çünkü.
Eğer mevcut projede sizin binanız yer almıyorsa yapacak bir şey yok. İlerleyen zamanlarda tekrar dilekçe vererek başvurabilirsiniz.
Bir de şöyle bir genel not düşeyim: Hocam bu konuda sorduğunuz sorular çok genel. Yani aslında net ve belli bir cevabı olmayan sorular. O yüzden ben de cevap yazarken 40 kere düşünüyorum en optimum cevabı nasıl verebilirim diye. Mesela "yerin altından kabloyu benim binama nasıl getirecekler?" sorusunu ele alalım. Hocam müsait bir kanal varsa oradan geçirip getirecekler işte, detayını nereden bilebilirim ki? Müsait bir kanal yoksa da kazı yapıp kanal açmaları gerekir. Olay budur. Ama siz öyle bir soruyorsunuz ki sanki tüm detayları en ince ayrıntısına kadar cevaplamam gerekiyormuş gibi hissediyorum bazen. Maalesef uzaktan uzaktan, fotoğraflara baka baka anca bu kadar oluyor. Yani sokaktan fiber kabloların geçmesi, diğer binalara çekilip size çekilmemesi, size kablonun nereden geleceği gibi meseleler kapsamı geniş ve genel meseleler. Bunların net bir cevabı yok. Yarın bir gün fiber kablo çekilse eminim bu sefer de "ne zaman aktif olur" diye soracaksınız.
Bunları bilemeyiz hocam. Bizim binamıza kablo çekildikten 51 gün sonra kutu yerleştirilmişti. Kutudan da 10 gün sonra aktif edilmişti.Forumdaki bir başka arkadaşa sorsak o da 6-7 ay beklemiştir mesela. Bir diğeri ise 2 haftada aboneliğini almış olabilir. Demek istediğim şu ki bunlar bölgeden bölgeye çok değişkenlik gösteren mevzular. Her bölgenin planlaması farklı, yoğunluğu farklı, çalışma takvimi farklı. Bundan dolayı da (belki tekrar düşeceğim ama) net bir cevabı, tahmini bir süresi yok bu işlerin.
Şu an sokağınızda kazı yapılıyor olabilir. Kanal açılıp içine fiber kablo yerleştiriliyor olabilir. Ama bu demek değildir ki kesinlikle binanıza veya diğer binalara fiber gelecek. O fiber kablo bir devlet dairesine çekiliyor olabilir, baz istasyonuna gidiyor olabilir. Olabilir de olabilir yani. En net bilgileri müdürlükteki planlama biriminden alabilirsiniz. Onlarla da görüşmüşsünüz zaten. 2024 içerisine dahil demişler. 2024'ün bitmesine daha 8 ay var. Biraz sabır lütfen. Az bir bekleyin hele. Gelişme olmazsa yine dilekçe verirsiniz. (Dilekçe verip vermediğinizi bilmiyorum bu arada. Tahminimce vermediniz, sadece gidip konuştunuz.) Bu işler sıkıştırmayla, darlamayla olacak şeyler değil. Görünüşte sadece birkaç metre kablo çekiyorlar oluyor bitiyor. Ama arka plandaki süreç o kadar kolay değil işte.
Aşağı yukarı şöyle işliyor bildiğim kadarıyla anlatayım: Başvuru gelince planlama ekibi ölçüyor biçiyor hesaplıyor. Homepass dediğimiz bir kavram var. Kabaca fiber kullanma potansiyeli olan hane sayısı diyebiliriz. Bu homepass oranını göz önünde bulundurarak detaylı bir analiz gerçekleştiriliyor. Sonra uygun görülürse proje çiziliyor ve genel müdürlüğe gönderiliyor. Tabii bu genel müdürlüğe ülkenin dört bir yanından projeler geliyor. Genel müdürlük de yine analizini sentezini yaptıktan sonra uygun görürse ve bütçesi de el veriyorsa onaylıyor. Sonra taşerona haber veriliyor, kazı gerekiyorsa belediye ile altyapı sahibi firma arasındaki resmi prosedürlere girmiyorum bile.
Baktığınız zaman bu anlattıklarım kocaman bir süreç. Ha deyince olmuyor işte. Ben bir yazılım şirketinde proje yöneticisiyim. Biz de müşterilerle bir ton toplantı yapıyoruz. Taleplerini dinliyoruz, analiz ediyoruz, dokümante ediyoruz, analize onay almadan önce bir sürü revize geliyor. Sonra tasarıma gidiyoruz. Tasarım bir süre vakit alıyor. Tasarımı müşteriye sunuyoruz. Tasarıma bir sürü revize geliyor. Revize ettikten sonra tekrar sunuyoruz. Tasarıma onay aldıktan sonra yazılım ekibine gidiyoruz. Önce backend yazılıyor. Bunun testini yapıyoruz bazen. Testten geçerse frontende başlıyoruz. Frontend çalışmaları da bitince müşteri test ortamına deploy ediyoruz. Müşteri kendi testlerini gerçekleştiriyor. Taa en başta analizde mutabık kaldığımız noktalardan bazılarını görünce beğenmeyip değiştirilmesini isteyebiliyor bazen. O değişiklikleri gerçekleştirip tekrar teste sunuyoruz. En sonunda müşteri lütfedip de beğenirse prod ortamına deploy alıp nihayete erdirebiliyoruz. Üstelik elimizde tek bir proje de yok. Bir sürü farklı proje, bir sürü farklı müşteri. Hepsinin huyu ayrı suyu ayrı. Tabii bu esnada bir ton toplantı, tasarım ekibinin de gönlünü et, yazılım ekibinin de gönlünü et, müşterinin de gönlünü et, şirketin de gönlünü et derken bizim gönül güme gidiyor tabii. Şaka şaka işimden memnunum ama proje yönetiminin ne demek olduğunu iyi biliyorum çünkü profesyonel işim bu.
Her şey ha deyince bir günde olmuyor çoğu zaman. Yasal zeminde başvurumuzu gerçekleştirip sabırla beklemek gerekiyor.
