Warhammer 40,000: Emperor of Mankind (İnsanoğlunun İmparatoru) - 1

111.jpg

İnananları tarafından genellikle "Tanrı İmparator" ya da "İnsanlığın Efendisi" veya sadece "İmparator" olarak anılan ve bazen kendisinden "Vahiy" olarak söz eden İnsanlığın İmparatoru, Kaos güçleri tarafından ise "Sahte İmparator" veya "Ceset İmparator" olarak anılmaktadır. İmparator, İnsan İmparatorluğu'nun hükümdarı olarak hizmet eden ölümsüz bir psişiktir. Adeptus Ministorum ve İmparatorluk Tarikatı tarafından İnsanlığın Babası, koruyucusu ve Tanrısı olarak tanımlanır.

Kaos Tanrıları ve Warp'ın Daemonları ondan "Anathema" olarak bahsederler çünkü İmparator bugün galaksideki evrensel düzenin en büyük temsilcisi ve Kaos'un var olan en güçlü düşmanıdır. İmparator, şimdiye kadar doğmuş en güçlü insan psişikti ve bedensel ölümünden sonra bile hâlâ da öyle olmaya devam etti. İnsanlığın doğduğu gezegen olan Terra'nın Altın Tahtında 10.000 yılı aşkın süredir hareketsiz şekilde oturmakta ve bedeni bu süreç içinde yavaş yavaş parçalanmaktadır. Bir zamanlar yaşayan bir insan olmasına rağmen çürüyen vücudu artık yaşam fonksiyonlarını yerine getiremiyor ve iradesinin bütünlüğü sadece Altın Taht'ın kadim sibernetik teknoloji mekanizmaları ile binlerce yaşamın günlük olarak feda edilmesiyle ortaya çıkan saf gücün devamlı sürdürülen döngüsüyle sağlam tutuluyor.

İmparator, Horus Sapkınlığı döneminin sonunda ölümsüz hayatını halkının hizmetinde ve korumasında feda etmeyi seçti. İnsanlığın galaksiye yayılmış İmparatorluğundaki sayısız yaşam için şu an İmparator Tanrı'dan başka bir şey değildi. Onun İmparatorluğu sayesinde İnsanlık birleşmiş ve Samanyolu Galaksisindeki en güçlü zeki türlerden biri ve hem nüfus hem de sahip olunan topraklar açısından en baskın olanı olmaya devam etmektedir. Tek bir yönetim altında birleşen insanlık, yabancı uzaylılardan, Kaos güçlerinden ve Imperium'un sınırları içinde yer alan hainler, sapkınlar ve insansı mutantlardan gelen sayısız ölümcül tehdit karşısında hayatta kalabilmektedir.

Horus Sapkınlığının sona ermesinden bu yana İmparator adına Terra'nın Yüce Lordları ve çok sayıda İmparatorluk kuruluşu tarafından sürdürülen İmparatorluk yönetimi uzun, baskıcı ve zorunlu olarak sert olmuştur. Aynı zamanda teknolojik ve kültürel durgunluğa ve İmparator gerçekten şahit olsaydı onu dehşete düşürecek tiranlığa, batıl inançlara ve dini inançların gizlice yaşanmasına ve hoşgörüsüzlüğe doğru bir gerilemeye neden olmuştur. Her ne kadar artık dış etkilere yanıt vermiyor olsa da, İmparator hala İmparatorluğun varlığını sürdürmesinin tam kalbinde yer almaktadır. İnsanlığın galaktik hükümetinin günlük işleyişine doğrudan dahil olamasa da, Altın Tahttaki varlığı İmparatorluğun sürdürülmesi için hayati önem taşımaktadır, çünkü Immaterium'daki güçlü zihninin varlığı, ışıktan daha hızlı Warp yolculuğunu mümkün kılan ve İmparatorluk gemiciliği, taşımacılığı, ticareti ve iletişimi için hayati önem taşıyan psişik işaret olan Astronomican'ı korur ve yönlendirir.

Bununla birlikte, bu işaretin sürekli bakımı için diğer psişiklerin yardımı gerekir. Bu psişiklerin yaşam güçleri işarete güç sağlamak için İmparator tarafından yavaş yavaş tüketilir. Her gün bin psişik, İmparator'un psişik gücünü korumak için canını verir. İmparator'un Tarotu olarak bilinen ve seçkin psişiklerin geleceğe ve İmparator'un iradesine dair bir fikir edinmek için danışabilecekleri psişik olarak reaktif kehanet aracı aracılığıyla İmparator’un ırkına hala rehberlik ettiği söyleniyor. Ayrıca Warp'taki Kaos Tanrılarıyla sürekli savaştığı ve onların maddi evrene daha fazla müdahale etmelerini engellediği söylenir.

Zihni, insan ırkını korumak ve sadıklara korumasını sunmak için tüm İmparatorluk boyunca her zaman uyanık kalmalıdır. İnsanoğlunun Kaos'a ve galaksiyi saran diğer korkunç tehlikelere karşı en büyük koruması, her şeyden önce İmparator'un kutsallığına olan ortak inancıdır. İmparatorluk İnancının 10.000 yılı aşkın bir süredir öğrettiği gibi, İmparator insanlığı korur…

Warhammer 40k'nın evrenindeki insanoğlunun İmparatoru, Games Workshop şirketinin tüm bilimkurgu ortamının etrafında döndüğü dayanak noktasıdır. İnsanlığın İmparatoru olmasaydı Imperium, Primarch'lar ve Space Marine'ler olmazdı. İnanılmaz derecede etkili bir figür olmasına rağmen, etrafında pek çok entrika katmanı var. Games Workshop'un muhtemelen hiçbir zaman ortadan kaldıramayacağı katmanlar.

Warhammer 40k evreninde neredeyse 50.000 yıldır hayatta olduğu ve boyunun 4.5 metreye yakın olduğu dışında hiç kimse İnsanlığın İmparatoru'nun kökenin nereden geldiğini tam olarak bilmiyor. İnsanlığın tüm varoluşu boyunca var olduğu, pek çok tarihi olayın arka planında ortaya çıktığına dair söylentiler vardır. 1980'lerdeki bazı Warhammer 40k kitapları onun MÖ 8. binyılda doğduğunu ya da bir şaman çetesi tarafından psişik bir varlık olarak yaratıldığını belirtiyor. Ancak bu kaynaklar günümüzde artık geçerliliğini yitirmiş durumda. Bildiğimiz şey onun gerçekten çok yaşlı olduğu ve Çatışma Çağında bir ara, insanlığa gölgelerin içinden liderlik etmek için açığa çıkmaya karar verdiğidir. O sırada İmparator, Terra'nın diğer savaş ağalarına karşı bir birleşme savaşı yürütürken kendi birlikleri olarak güçlü Thunder Warriors’ları yaratarak insanlığı genetik olarak geliştirmeye yönelik deneyler yapmaya başladı.

Bu ona yeni müttefikler örneğin, kendisini İmparator unvanını almaya ikna eden Sigillite Malcador gibi ve genetik manipülasyon alanında çeşitli uzman kişiler kazandırdı. Terra'yı birleştirdikten sonra büyük projesinin bir sonraki aşaması üzerinde çalışmaya başladı. Gizemli bilimleri ve Warp'ın bir noktasını kullanarak, kendi genetik kodunun 20 farklı türünden oluşan, devasa insanüstü varlıklar olan Primarch'ları yarattı. Ne yazık ki, onları Imperium'una liderlik etmeleri için yetiştiremeden, Kaos'un güçleri bebekleri kaçırıp planlarını daha başlamadan durdurdu.

Ancak İnsanlığın İmparatoru hemen pes edecek biri değildi. Tıpkı Thunder Warriors'ta yaptığı gibi bu sefer Primarch'ların daha uzmanlaşmış genetik yapısını şablon olarak kullanarak lejyonlar yaratmaya karar verdi. Böylece, Primarch'lar ve hatta Thunder Warriors’lar kadar güçlü olmasa da sayıca onlardan çok daha fazla olan ilk Space Marine’ler doğdu. Ardından lejyonlarıyla silahlanmış olan İnsanoğlunun İmparatoru, yıldızların ötesinde Büyük Haçlı Seferine çıktı. Büyük Haçlı Seferinin amacı insanlığı tek bir sancak altında yeniden birleştirmek ve batıl inanç olarak gördüğü şeyleri ortadan kaldırmak olsa da, bu aynı zamanda İmparator'un Primarch oğulları ile yeniden bir araya gelmesine de yol açtı. Bunlardan ilki pek çok kişinin takip edeceği karizmatik Horus Lupercal'dı. Oğulları için bu, babalarıyla birlikte galakside yolculuk yaptıkları altın bir çağdı.

Ancak tüm altın çağlar sona erer ve Ullanor adlı bir gezegende Orklara karşı yapılan devasa bir savaşın ardından İmparator, Terra'ya dönme ve haçlı seferini artık Horus'un ellerine bırakma niyetini açıkladı. Her ne kadar İmparator ölümsüz, bir dahi ve emsalsiz bir psişik olsa da, geriye dönüp bakıldığında bu ondan beklenmeyecek küçük bir hataydı çünkü zira bu seçimi eninde sonunda Horus Sapkınlığı olarak bilinen yıkıcı bir iç savaşa yol açacaktı. Ancak Terra'ya döndüğünde İmparator bütün dikkatini insanlık için büyük planını hayata geçirmeye yönlendirdi.

Her türlü ibadeti ve mistik konuşmaları yasaklamış olmasına rağmen İmparator, Immaterium'un ve onun derinliklerinde yüzen Kaos Tanrılarının tehlikelerini çok iyi biliyordu. Tamamen laik bir toplum yönetimini n benimsenmesi için bunu acımasızca uygulayarak, insanlığın mümkün olduğu kadar uzun süre Warp'ın dehşetiyle temastan kaçınmasını sağlamayı umuyordu. İmparator, insanlığın geleceğinin psişik bir ırk haline gelmek olacağını biliyordu ama aynı zamanda psişiklerin Immaterium'dan kolayca dikkat çekebileceğini de biliyordu. Terra ile Aeldari Webway arasında bir köprü görevi görecek ve insanlığa Warp'a başvurmadan yıldızlar arasında seyahat etmenin bir yolunu verecek, Altın Taht olarak bilinen bir cihaz inşa etmeye koyuldu. İnsanlığın, Kaos'un meraklı gözlerinden uzakta, potansiyelini gerçekleştirerek oraya sığınabilmesi onun son umuduydu.

Fakat İmparator’un öngöremediği Horus Sapkınlığı ise bu umudunu yok etti. Korkunç bir eylemle Primarch oğullarından bir diğeri Kızıl Magnus, İmparatoru Horus'un ihaneti konusunda uyarmak için yanlış yönlendirilmiş bir girişimle Webway'e giden köprüyü parçaladı. Planları paramparça olan İmparator, parçalanmış Webway üzerinden Terra'yı alt etme tehdidinde bulunan ebedi iblis dalgasını geride tutmak için Altın Taht'ta kalmak zorunda kaldı. Bu hiç bitmeyen görev, asi ordular İmparatorluk Sarayını yok etmekle tehdit edene kadar İmparator'un Horus Sapkınlığına doğrudan müdahale edememesini neden oldu. Kuşatmanın doruk noktasında imparator tahtından kalktı ve yanında Primarch Sanguinius'le birlikte Horus'un sancak gemisi Vengeful Spirit'e saldırdı. Orada Blood Angels’in Primarch'ı Sanguinius Kaos’un şampiyonu Horus tarafından öldürüldü ve bu İmparator ve oğlu Horus arasında son bir düelloya yol açtı.

Horus sonunda öldürüldü ama daha öncesinde İmparatoru ölümcül şekilde yaraladı. Imperial Fists Primarch’ı Rogal Dorn liderliğindeki bir kurtarma gücü, savaşarak ona ulaşmayı başardı ve kırık bedenini Terra'ya geri götürdü. İmparator’un bilincini kaybetmeden önceki son arzusu gelecek çağlar boyunca kalıcı evi olan Altın Taht'a defnedilmekti. On bin yıl boyunca, İnsanlığın İmparatoru Altın Taht'taki konumunu korudu. Kadim teknolojisi onu hayatta ama komada tutmak için artık çürümüş bedenindeki hayat kırıntılarının közünü körüklüyordu. Burada, elit askerleri Adeptus Custodes tarafından korunarak Astronomican olarak bilinen psişik yön bulma işaretini beslemek için psişik güçlerini kullanarak Imperium'un önemli bir parçasını oluşturuyor. Bu işaret, Warp'ta güvenli seyahati garantilemenin tek yoludur ancak psişik çağrısı aynı zamanda korkunç uzaylı ırk Tyranidleri çağırarak onları daha da yakına çekmektedir.

İmparator’un parçalanmış fiziksel bedenine rağmen psişik formu her zamankinden daha güçlü hale gelmiştir. Bu aşkınlık kısmen insanlar tarafından Imperium'a hiç bitmeyen tapınmaya neden oluyor. Bu da büyük bir ironiyi doğruyor çünkü İmparator hayattayken tüm ibadet ve batıl inançlardan kaçınmıştı ve yasaklamıştı ancak fiziksel formunun ölümünden sonra insan inancının gücü onu yavaş yavaş bir tanrıya dönüştürmüştür. 41. milenyumda ölümün eşiğinden dönen oğlu Ultramarines’lerin Primarch’ı Roboute Guilliman babası İmparator ile iletişim kurabildi ve korkunç değişimlerin yaşanacağını ondan öğrendi.

İmparator, oğlunun ona dönüşünü planı için uzun süredir kayıp olan bir araç olarak görerek ona soğuk ve mesafeli davrandı. İmparatorun tahtta geçirdiği binlerce yıl sonunda tüm duyguları elinden alınmıştı ve içinde neredeyse artık insanlıktan hiçbir şey kalmamıştı. Warhammer 40k'da İnsanlığın İmparatoru güç kazanıyor ve onun yükselişe, hatta yeniden doğuşa yakın olabileceğine dair çok sayıda söylenti var. Roboute Guilliman ve Archmagos Belisarius Cawl, İmparatoru uyandırmanın ve İnsanlığın İmparatorluğu için yeni bir çağ başlatmanın yolunu bulmak için arayışa başladılar.
  • 2.jpg
    2.jpg
    279,1 KB · Görüntüleme: 27
  • 3.jpg
    3.jpg
    343,7 KB · Görüntüleme: 14
  • 4.jpg
    4.jpg
    306,5 KB · Görüntüleme: 20
  • 5.jpg
    5.jpg
    348,6 KB · Görüntüleme: 20
  • 6.jpg
    6.jpg
    312,1 KB · Görüntüleme: 16
  • 7.jpg
    7.jpg
    657,6 KB · Görüntüleme: 24
  • 8.jpg
    8.jpg
    378,9 KB · Görüntüleme: 30
  • 9.jpg
    9.jpg
    315,1 KB · Görüntüleme: 26
  • 11.jpg
    11.jpg
    419,8 KB · Görüntüleme: 15
  • 1.jpg
    1.jpg
    63,8 KB · Görüntüleme: 21

Yorumlar

Gösterilecek yorum bulunamadı.

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Penetrator God
Okuma süresi
6 dakika okuma
Görüntüleme
247
Son güncelleme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

Penetrator God adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı