Çok yönlülük

Arkadaşlar ben kendime bir hedef koymak istiyorum fakat bir sıkıntı var. Çok ilgi alanım var ve cidden bir hedef koyamıyorum. İlgi alanlarım: Bilim, Müzik, Resim, Felsefe, Arkeoloji, Bilgisayarlar vb. Olarak devam ediyor. Bu dediklerim bana zevk veren, özendiren, mutlu eden şeyler. Hepsinde de ciddi anlamda yeteneğim bulunmakta (bi resim ve müzikte o kadar yok fakat bunların çalışma ile olabiliceğini düşünüyorum). Ama kendime hangisinde bir hedef koyucağımı bilmiyorum. Kime içimi döksem sanırım çok yönlülüğün zararı bu diyor. Geçen gün okulumuza bir ressam geldi ve konu çok yönlülüğe geldiğinde Leonardo Da Vinci'den bahsetti. Ben de eve gider gitmez araştırdım (daha önceden bilmemem kabahat). Kendisi her alanda birşey yapmış. Çok hoşuma gitti. Sanırım ben de o yolda ilerlemeliyim. (hedeflerim hep olabildiğince büyük tutuyorum. Aynı boğulucaksam büyük denizde boğulayım mantığı). Bana yol gösterip, fikir verebilirseniz iyi olur. (Konuyu nereye açıcağımı bilmiyorum kusura bakmayın.)

Kendi şirketini kurarak hepsini yapabilirsin.

Bence deneyerek ayıklamalısınız. İnsanlar aynı anda birçok işi yapabilme(multitasking) yeteneğine sahip değildir. Bir özelliğinizi ana iş diğerlerini hobi olarak ayıklamalısınız. Hepsinde iyiyim diyorsanız hayallerinizi düşünün. Yapmak istediğiniz şeylere göre hedeflerinize göre kararınızı verin derim.

Çok yönlülük güzeldir ama herşey olayım derken hiçbir şey olamamakta var (Cyrano De Bergerac'ta böyle bir monolog vardı )

Cruslan dedi:

Bence deneyerek ayıklamalısınız. İnsanlar aynı anda birçok işi yapabilme(multitasking) yeteneğine sahip değildir. Bir özelliğinizi ana iş diğerlerini hobi olarak ayıklamalısınız. Hepsinde iyiyim diyorsanız hayallerinizi düşünün. Yapmak istediğiniz şeylere göre hedeflerinize göre kararınızı verin derim.

Genişletmek için tıkla...

Bilim ve bilgisayar haricindekileri hobi yapabilirim. Ama yine sıkıntı var. Babamdan gelmiş olmalı bilgisayarlarla aram çok iyidir. Küçüklüğümden beri söker takar kurcalar oynardım. Çocukluğum öyle geçti. Bilimde ise kendimi iyi buluyorum. Derslerim o yönde iyi. Kararsızım baya

Gardaş! Benim gibi geç kalma derim. En kısa zamanda psikologdan destek al. Sonuçta, "Emaneti ehline teslim etmek, gerek." öyle değil mi?

Benim de felsefe, arkeoloji, sosyoloji, astronomi, tarih, teoloji, edebiyat, popüler bilim diye ilgi alanlarım karışık bir şekilde gidiyor. Bütün bu saydıklarımın içerisinden elbette en çok sevdiğimi de belirtebilirim. Bunu bence sen de yapabilirsin. Örnek verecek olursak; ne zaman tarih kitabı ya da roman kıyaslaması yapsam, tarih kitabını seçiyorum. Demek ki edebiyattan ziyade tarihi daha çok seviyormuşum. Yaşını, hedeflerini bilmiyorum, ancak zaman içerisinde en çok sevdiğin öne geçer ve kendine uygun olan alanda profesyonelleşir, diğerlerini de hobi olarak yapabilirsin. Mesela benim de şu anlık bu alanlarda profesyonelleşip, işi mesleğe, maddiyata veya eğitime dökme gibi bir niyetim yok. Tembellikten uzak, gelişime açık, okumaya ve araştırmaya dayalı bir hayatın varsa, bunlardan birisini ciddi anlamda seçtikten sonra diğerlerini çöpe atacaksın diye bir şey yok. Profesyonel olarak bir dalda işini icra ederken bunları da günlük hayatta yapmaya devam edecek ve ilk zamanlardaki gibi yine inanılmaz bir haz almaya devam edeceksin. Zaten bu ilgi duyduğun şeyler de kaçmıyor değil. Biz ölene kadar yanımızdalar.

Maddi imkanın varsa, gelecek kaygın avamın ki kadar yok ise bunların hepsini hayli hayli yaparsın.

Çok sevdiğim bir söz vardır: "Her şeyi anda anda yapmaya çalışmak, hiçbir şeyi yapamamaktır." gibisinden bir sözdü. Sana en büyük tavsiyem şu ki; sevdiğin her şeyi yap ama hakkını vererek yap. Yani kendini ciddi anlamda geliştir. Gerisi her türlü gelir. Heyecanı azalt ve tabiri caizse "daldan dala atlamak" dediğimiz şeyi yapmak yerine sırasıyla, düzgün bir program ile yap ki, hiçbir şeyi yapamayanlardan olma. Başarılar.

Kendi şirketini kur o zaman.