IIBF vs Hukuk

Çok sevindim abi yemin ederim ki umarım her şey istediğin gibi tez bir zamanda olur.
Bilmukable, iyi dilekleriniz için teşekkürler.

EA'da ilk 2 bin sıralamaya giremezseniz bence İİBF düşünmeyin, direkt hukuk yazın geçin.
Çok yanlış bir öneri. Hukuk nerede olursa olsun öğrenim görülecek bir alan değil, ülkemizde maalesef öyle bir akademik kadro da yok açıkçası.
Ülkedeki üniversiteleri say dediklerinde açıkçası kendi memleketimdeki üniversiteyi bile saymam. İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi isim yapmış olanlar gelir aklıma. Arkadaşın da dediği gibi akademik kadro da önemli tabii ama isim de önemli.
Bu arada IIBF düşünürsen staj imkanı bulabileceğin büyük şehirlerden asla şaşma, okulda öğrendiğin teorik bilgi ile gerçekteki pratik bilgi oldukça farklı olabiliyor. IIBF'de staj yapmadan iş hayatına atılman seni biraz zorlayacaktır muhtemelen.
Maalesef mesleği icra etme bakımından da İstanbul-Ankara arası sıkışılmış bir durum var. (Kamuyu saymazsak İstanbul tek bile denebilir) Fakat son 3-4 yılda "etiket üniversite" kavramı dışında elde de pek bir şey kalmadı ne yazık ki. Umarım akademinin içler acısı hali en kısa zamanda düzelir.
 
Çok yanlış bir öneri. Hukuk nerede olursa olsun öğrenim görülecek bir alan değil, ülkemizde maalesef öyle bir akademik kadro da yok açıkçası.
Sıralama bazında Anadolu Üniversitesi'ne kadar okunabileceği kanaatim vardı. Ama son zamanlarda bu kanaatim büyük ölçüde değişti. Akademinin durumu genel olarak berbat zaten. Yüksek puanlı üniversitelerde de herkesin okuması mümkün değil. Asgari ölçekte iş sahibi olmak için de hukuktan başka elle tutulur güçlü bir alternatif bulunmuyor EA'da. Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye şartlarında beklentinizin gereksiz yüksek olduğunu düşünüyorum ben. Yüksek puanlı üniversitelerde bile akademik problemler mevcut. Bu işin sonu "Türkiye'de üniversite okunmaz"a kadar gidecektir.
 
Merhaba @707951. Eşit Ağırlık ilk 30.000 sıralama hedefliyorsunuz ve o sıralamaya Ankara Üniversitesi (İngilizce) İşletme ile YTÜ (%30 İngilizce) İşletmenin gelme ihtimali mevcut. Bunun yanı sıra Hacettepe Üniversitesi (İngilizce) İktisat bölümü de gelebilir. Bahsettiğim yerlerin önlerinin Hukuk Fakültesine göre daha açık olduğunu düşünüyorum.
Ülkedeki üniversiteleri say dediklerinde açıkçası kendi memleketimdeki üniversiteyi bile saymam. İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi gibi isim yapmış olanlar gelir aklıma. Arkadaşın da dediği gibi Akademik Kadro da önemli tabii ama isim de önemli.
Bu arada İİBF düşünürsen staj imkanı bulabileceğin büyükşehirlerden asla şaşma, okulda öğrendiğin teorik bilgi ile gerçekteki pratik bilgi oldukça farklı olabiliyor. İİBF'de staj yapmadan iş hayatına atılman seni biraz zorlayacaktır muhtemelen.
Merhaba @Kunget. Öncelikle memleketinizi bilmiyorum ama neden memleketinizdeki üniversiteyi saymadığınızı merak ediyorum.
 
Sıralama bazında Anadolu Üniversitesi'ne kadar okunabileceği kanaatim vardı. Ama son zamanlarda bu kanaatim büyük ölçüde değişti. Akademinin durumu genel olarak berbat zaten. Yüksek puanlı üniversitelerde de herkesin okuması mümkün değil. Asgari ölçekte iş sahibi olmak için de hukuktan başka elle tutulur güçlü bir alternatif bulunmuyor EA'da. Gerçekçi olmak gerekirse Türkiye şartlarında beklentinizin gereksiz yüksek olduğunu düşünüyorum ben. Yüksek puanlı üniversitelerde bile akademik problemler mevcut. Bu işin sonu "Türkiye'de üniversite okunmaz"a kadar gidecektir.
Hiç ilgisi yok biliyor musunuz? Olay tamamen kendinizi nasıl geliştirebileceğiniz ve işi icra etme konusunda mobilitenizin olup olmamasıyla ilgili. Mesela bayağı bir hukuk fakültesini dersleri vererek geçerseniz ortalamanın altına yakın bir kesimde olacaksınız. Eğer avukatlık yapmak isterseniz ve sermayeniz de yoksa asgari ücrete en az 2-3 yılınız (yıl bazında ufak artışlar olacaktır) gidecek ama genel olarak 5 yıla kadar yoksulluk sınırını görmeniz pek muhtemel bile değil. Keza diğer alanlarda da benzer sorun var. Fakat iyi derece yabancı diliniz varsa, işinize ve eklemlenen dallara hakimseniz ekonomi, uluslararası ticaret, işletme vs. de bitirseniz hukuk da bitirseniz rahat iş bulur ve hızlı yükselirsiniz. Aksi halde sermayeniz de referansınız da yoksa açıklarınızı kapamaya çalışırken alt kademe bir yerden işe girer tecrübe edinene kadar ezilirsiniz. Tabi burada ülkedeki konjonktürel sorunlar ve düşük iş gücü problemleri de var ki hukuk bandında bakacak olursak hukukun üstünlüğü problemi alanının dışına taşarak yozlaşmış, nepotist bir sistem türetti maalesef.

Not: Yurt dışındaki üniversitelere de başvuru yapmayı ihmal etmeyiniz eğer ailevi bir maniniz yoksa.

Kısaca:
1 - İlginizi bulmak,
2 - Seçeceğiniz mesleğin ne iş yaptığını ve dallarını iyi öğrenip mümkünse icrasına tanık olmak ya da icrasını donelerle iyi öğrenmek,
3 - İlgili mesleğin ülkede sektörü olup olmadığına yoksa da yurt dışında ve/veya uzaktan da yapabilecek imkana (maddiden ziyade manevi) sahip olup olmadığınıza bakmak,
4 - Ne iş yaparsanız yapın onu en iyi şekilde öğrenip, icra etmeye çalışmak
5- Hangi işi yapacak olursanız olun evvela yabancı diliniz olduğundan emin olmak
Gibi değişmez temel gayeleriniz olduktan sonra sizi tek zorlayacak şey sektöre giriş olur ki o da birkaç spesifik alan hariç hepsinde benzer zorluklara sahiptir.
 
Hiç ilgisi yok biliyor musunuz? Olay tamamen kendinizi nasıl geliştirebileceğiniz ve işi icra etme konusunda mobilitenizin olup olmamasıyla ilgili. Mesela bayağı bir hukuk fakültesini dersleri vererek geçerseniz ortalamanın altına yakın bir kesimde olacaksınız. Eğer avukatlık yapmak isterseniz ve sermayeniz de yoksa asgari ücrete en az 2-3 yılınız (yıl bazında ufak artışlar olacaktır) gidecek ama genel olarak 5 yıla kadar yoksulluk sınırını görmeniz pek muhtemel bile değil. Keza diğer alanlarda da benzer sorun var. Fakat iyi derece yabancı diliniz varsa, işinize ve eklemlenen dallara hakimseniz ekonomi, uluslararası ticaret, işletme vs. de bitirseniz hukuk da bitirseniz rahat iş bulur ve hızlı yükselirsiniz. Aksi halde sermayeniz de referansınız da yoksa açıklarınızı kapamaya çalışırken alt kademe bir yerden işe girer tecrübe edinene kadar ezilirsiniz. Tabi burada ülkedeki konjonktürel sorunlar ve düşük iş gücü problemleri de var ki hukuk bandında bakacak olursak hukukun üstünlüğü problemi alanının dışına taşarak yozlaşmış, nepotist bir sistem türetti maalesef.

Not: Yurt dışındaki üniversitelere de başvuru yapmayı ihmal etmeyiniz eğer ailevi bir maniniz yoksa.

Kısaca:
1 - İlginizi bulmak,
2 - Seçeceğiniz mesleğin ne iş yaptığını ve dallarını iyi öğrenip mümkünse icrasına tanık olmak ya da icrasını donelerle iyi öğrenmek,
3 - İlgili mesleğin ülkede sektörü olup olmadığına yoksa da yurt dışında ve/veya uzaktan da yapabilecek imkana (maddiden ziyade manevi) sahip olup olmadığınıza bakmak,
4 - Ne iş yaparsanız yapın onu en iyi şekilde öğrenip, icra etmeye çalışmak
5- Hangi işi yapacak olursanız olun evvela yabancı diliniz olduğundan emin olmak
Gibi değişmez temel gayeleriniz olduktan sonra sizi tek zorlayacak şey sektöre giriş olur ki o da birkaç spesifik alan hariç hepsinde benzer
Hiç ilgisi yok biliyor musunuz? Olay tamamen kendinizi nasıl geliştirebileceğiniz ve işi icra etme konusunda mobilitenizin olup olmamasıyla ilgili. Mesela bayağı bir hukuk fakültesini dersleri vererek geçerseniz ortalamanın altına yakın bir kesimde olacaksınız. Eğer avukatlık yapmak isterseniz ve sermayeniz de yoksa asgari ücrete en az 2-3 yılınız (yıl bazında ufak artışlar olacaktır) gidecek ama genel olarak 5 yıla kadar yoksulluk sınırını görmeniz pek muhtemel bile değil. Keza diğer alanlarda da benzer sorun var. Fakat iyi derece yabancı diliniz varsa, işinize ve eklemlenen dallara hakimseniz ekonomi, uluslararası ticaret, işletme vs. de bitirseniz hukuk da bitirseniz rahat iş bulur ve hızlı yükselirsiniz. Aksi halde sermayeniz de referansınız da yoksa açıklarınızı kapamaya çalışırken alt kademe bir yerden işe girer tecrübe edinene kadar ezilirsiniz. Tabi burada ülkedeki konjonktürel sorunlar ve düşük iş gücü problemleri de var ki hukuk bandında bakacak olursak hukukun üstünlüğü problemi alanının dışına taşarak yozlaşmış, nepotist bir sistem türetti maalesef.

Not: Yurt dışındaki üniversitelere de başvuru yapmayı ihmal etmeyiniz eğer ailevi bir maniniz yoksa.

Kısaca:
1 - İlginizi bulmak,
2 - Seçeceğiniz mesleğin ne iş yaptığını ve dallarını iyi öğrenip mümkünse icrasına tanık olmak ya da icrasını donelerle iyi öğrenmek,
3 - İlgili mesleğin ülkede sektörü olup olmadığına yoksa da yurt dışında ve/veya uzaktan da yapabilecek imkana (maddiden ziyade manevi) sahip olup olmadığınıza bakmak,
4 - Ne iş yaparsanız yapın onu en iyi şekilde öğrenip, icra etmeye çalışmak
5- Hangi işi yapacak olursanız olun evvela yabancı diliniz olduğundan emin olmak
Gibi değişmez temel gayeleriniz olduktan sonra sizi tek zorlayacak şey sektöre giriş olur ki o da birkaç spesifik alan hariç hepsinde benzer zorluklara sahiptir.
Çok doğru.Her şey kendini geliştirmene bağlı bence ne kadar network ve çevre aşılamana bağlı.
 
Maalesef mesleği icra etme bakımından da İstanbul-Ankara arası sıkışılmış bir durum var. (Kamuyu saymazsak İstanbul tek bile denebilir) Fakat son 3-4 yılda "etiket üniversite" kavramı dışında elde de pek bir şey kalmadı ne yazık ki. Umarım akademinin içler acısı hali en kısa zamanda düzelir.
Muhasebe bürosu açma düşüncen ya da bir iş kurma düşüncen var ise şehir kısıtlaması yok istediğin yerde bunu yapabilirsin ve en azından temel işletme bilgilerine sahip olursun. Fakat çalışan olayım sabit gelirim olsun diyorsanız ne yazık ki öyle. Diğer şehirlerde küçük bir yerin ön muhasebesi ya da bir muhasebe bürosunda çalışır gidersiniz. Kişisel tercih bu ise buna da asla lafım olmaz tabii, nasıl mutlu ise.

Merhaba @Kunget. Öncelikle memleketinizi bilmiyorum ama neden memleketinizdeki üniversiteyi saymadığınızı merak ediyorum.
Üniversite okumuş olmak için okuyacağından dolayı. Büyük bir yer olmadığı için staj imkanı bulamazsın ya orada kalır basit bir yere girer veya kendi işini açarsın ya da o ölçekte bir şehirde hayatına devam edersin. Oradan mezun olup büyük şehirde okuyan, staj yapan birinin önüne geçmen ciddi anlamda zor olacaktır. Bunları söylerken okulun sana verdiklerini ve öz geçmişindeki görünüme bakarak söylüyorum. Aradan elbet kendini ciddi anlamda geliştiren ve onların önüne geçecek olacaktır ama bu kişilerin sayısı da oldukça az olacağı için buna değinmiyorum.
Bunları söylüyorum çünkü bende diğer diğer mesajımda yazdığım okullardan birinde okumadım, büyük şehirde okumuş olmama rağmen çok fazla kurumsal şirket yoktu, olanlarda zorunlu staj istiyordu. Bu nedenle tatil döneminde eğer bulabilirsem İstanbul'a gelerek staj yaptım. Bu yaptıklarım tamamen öz geçmişte göstermelik oldu çünkü kimse o kadar kısa zamanda bana dağlar kadar değer katamadı, kısa sürede bana verilebilecekleri ve benim alabileceklerim kısıtlıydı. Bunu yaşadığım için özellikle IIBF'de okuyacak ise staj yapabileceği bir şehirde okumasını öneriyorum.
 
Son düzenleme:
Muhasebe bürosu açma düşüncen ya da bir iş kurma düşüncen var ise şehir kısıtlaması yok istediğin yerde bunu yapabilirsin ve en azından temel işletme bilgilerine sahip olursun. Fakat çalışan olayım sabit gelirim olsun diyorsanız ne yazık ki öyle. Diğer şehirlerde küçük bir yerin ön muhasebesi ya da bir muhasebe bürosunda çalışır gidersiniz. Kişisel tercih bu ise buna da asla lafım olmaz tabii, nasıl mutlu ise.
İşletme, ekonomi, uluslararası ticaret bitiren biri muhasebeci mi olmak zorunda? :) Ayrıca muhasebe için staj ve sınav şartı olduğundan zaten sektörde uzmanlaşması 4-5 yılı geçiyor. Yani bireysel ofis açmak istense dahi şartların sağlanması lazım. :)
 
İşletme, ekonomi, uluslararası ticaret bitiren biri muhasebeci mi olmak zorunda? :) Ayrıca muhasebe için staj ve sınav şartı olduğundan zaten sektörde uzmanlaşması 4-5 yılı geçiyor. Yani bireysel ofis açmak istense dahi şartların sağlanması lazım. :)
"ya da iş kurma düşüncen" diye belirttim orada. Gidip bir üretim/hizmet veya farklı bir konuda iş kurabilirsin ve bu kurduğun firmada yeterli büyüme seviyesine gelene kadar temel muhasebe/finans/pazarlama işlemlerini kendin yapabilirsin. Büyüdüğünde ise işi biliyor diye işe aldığın kişileri seni bu konularda bilgisiz bir patron olduğunu düşünüp kandırılmanın önüne geçebilirsin.
 
Öncelikle hepinize iyi akşamlar. Bu bölümler hakkında görüşlerinizi merak ediyorum büyüklerimden ve okuyanlardan ek olarak yönetim bilişim sistemleri de olabilir. Sizlerin fikirlerini merak ediyorum.

Kesinlikle gerek iş istihdamı gerek aylık ortalama kazanç bakımından yönetim bilişim sistemleri.
 

Geri
Yukarı