Metro Exodus incelemesi

körbiginar

Kilopat
Katılım
17 Eylül 2020
Mesajlar
9.695
Makaleler
14
Çözümler
62
Yer
Dreamland
Daha fazla  
Cinsiyet
Diğer
Merhaba. Bu yazımda Metro romanlarından uyarlanan ve Metro serisinin şu anlık son oyunu olan Metro: Exodus'un incelemesini yapacağım. Fazla uzatmadan başlayalım.

Önemli: yazıda sürprizbozan yoktur, hikaye bölümünde oyunun yalnızca ilk saati anlatılmıştır. Spoiler varsa bile sürprizbozan başlığı altında incelenmiştir.
Önemli 2: Metro Exodus, Metro serisinin 3. oyunu, dolayısıyla hikayeyi tamamen anlamak ve oyundaki o gelişim hissini anlayabilmek için ilk iki oyuna da hakim
Olmalısınız.

Önemli 3: Metro oyunlarının hep 2 sonu olur, bir iyi bir kötü. İlk oyunun kötü, ikinci oyunun ise iyi sonu Canon kabul edilir.

Hikaye
Hikayemiz Metro: Last Light olaylarının 1 ve Metro 2033 olaylarının 2 sene sonrasında geçiyor (2033-2034-2035) Moskova metrosunda kaynaklar giderek tükeniyor ve güvenilirlik giderek azalmaya başlıyor. Yaşanabilir tek yerin metro olduğu düşünüldüğünden ve korunması gerektiğinden Albay Miller ekibinden insanları kaynak toplamak için metrodan dışarıya yolluyor.
Artyom olarak yüzeyde oyuna başlıyoruz. Gerekli kaynakları bulmuş, metroya inerken girişte mutant canavarların saldırısına uğrayıp yaralanıyoruz ama ekibimiz bizi kurtarıyor. Ekip başlangıçta yaklaşık 11 kişiden oluşuyor. Bunlar Artyom, Anna, Stepan, Tokarev, Yermak, Idiot, Alyosha, Sam, Duke, Damir ve Albay Miller.

Artyom, iyileştikten sonra Anna (kendisi karısı olur, Ranger birliğinin en iyi keskin nişancısı) ile birlikte radyo sinyali almaları üzerine yüzeye keşfe çıkarlar. Birkaç sivil ile karşılaşır ve onları yakındaki Hanza (Metro evreninin en güçlü istasyonu) askerlerine bırakırlar. Lakin bıraktıkları sivillerin infaz edildiğini görünce Hanza askerlerine karşı gelirler ama tuzağa düşüp kaçırılırlar. Kaçırıldıkları yer eski bir tren istasyonudur ve orada esir düşerler. Kaçmaya karar verdiklerinde ise istasyondaki askerlerle çatışmaya girerler. Çatışma sırasında trenin kondüktörüyle karşılaşırlar ve kondüktör onlara trenin çalışır durumda olduğunu, biraz zaman verirlerse onları tren yoluyla çıkarabileceğini söyler. Çatışmanın sonunda dünya üzerinde özellikle Güney kesimlerde radyasyondan fazla etkilenmemiş, yaşanabilir yerler olduğu ve muhtemelen başka insanların da hayatta kaldığı ortaya çıkar.

Haber hemen Albay'a iletilir, başta sıcak bakmaz ama ekibin geri kalanının da baskısıyla Moskova'dan başlayarak Aurora isimli bu tren ile 4 mevsim ve 4 farklı bölgede sürecek bir hikaye başlar.
Anlaşılacağı üzere hikaye gayet iyi. İlgi çekici karakterler ve harika bir atmosfer var. Sanırım tek eksi Artyom'un sessiz bir karakter olması. Sadece yükleme ekranlarında hikayeyi özetleyecek kadar konuşuyor ve oyun sırasında asla konuşmuyor. Bu karakteri kendimizmişiz gibi düşünmek için yapılan bir eylem olarak görülüyor ama bence başarısız. Konuşsa çok daha vurucu olurdu.

Atmosfer/Bölümler
Atmosfer üstte bahsettiğim gibi çok başarılı. Bulunduğunuz her yerin vuruculuğu var ve hepsi birbirinden farklı. Özellikle karanlık yerler bazen korkutuyor bile. Aydınlık yerler de bir o kadar huzur veriyor.
Oyunda 4 mevsim 5 bölüm var ve her biri mevsimlerin temalarını yansıtıyor. Ayrıca hepsi gizliliği destekliyor. Gizlilik bu oyunun biraz zayıf ama çok belirleyici bir özelliği. Bazı karakterlerin kaderi tamamen yaptıklarınıza bağlı. Oynanış kısmında daha çok değineceğim.

Oynanış
Oynanış 2 temel özellik üzerine kurulu. Silahlı aksiyon ve gizlilik. Silahlı aksiyon gayet rafine, çeşit çeşit silah ve bir sürü eklenti var. Doğru eklentileri kullanırsanız farklı tip silahlara bile erişebiliyorsunuz. Metro oyunlarındaki neredeyse tüm silahlar ve daha fazlası var yani. Vuruş hissi de tatmin edici.

Bu oyun aynı zamanda bir hayatta kalma oyunu olduğu için kaynak da topluyorsunuz. Biraz etrafı kurcalasanız fazlasıyla yetecek kadar buluyorsunuz zaten. Ama atmosferi güçlendiren çok iyi bir eklenti olmuş. Ayrıca oyunda ek bir menü yok. Haritanız manuel, çıkarıp kendiniz bakıyorsunuz. Düzenli olarak gaz maskenizin filtresini değiştirmeli ya da ışığınızı şarj etmelisiniz. Bunlar ufak, sizi oyuna bağlayan etmenler ve çok iyiler.

Bu oyunda her Metro oyununda olan ama üzerine ilk iki oyunda fazla düşülmeyen bir sistem var. İsmi "Moral Points". Yaptığınız iyi ve kötü her hareketin oyuna ve oyunun sonuna bir etkisi oluyor. Mesela düşmanlarla çatışırken son düşman teslim olursa bağışlayıp bayıltmanız lazım. Yoksa puan düşüyor. Eğer yeteri kadar düşerse kötü son, yeteri kadar yüksekse de iyi son alıyorsunuz. İyi son almak ilk iki oyunda çok zordu ama bu oyunda daha kolay. Sadece elinizden geldiğince gizli gitmeniz ve bayıltmanız, ayrıca size saldırmayana saldırmamanız lazım.

Oyun Sonu
Burası artık spoiler bölgesi. Oyunu oynamadıysanız (ki bence kesinlikle oynamalısınız) burayı okumamalısınız çünkü direkt olarak oyunun sonundan bahsedeceğim.
Oyunun son bölümü Dead City isimli Moskova'dan yaklaşık 8 kat daha radyoaktif bir bölge olan Novosibirskte geçiyor. Anti radyasyon ilaçları olmadan dışarıda dolaşmak ölümcül.

Buraya gelmemizin sebebi eşimiz Anna'nın fazla radyasyona maruz kalmasından dolayı oluşan hastalığı. Onu kurtarmak için buradaki eski bilim fuarından ilaç bulmamız lazım. Biz de Albay Miller ile (Anna'nın babası, Artyomun kayınpederi) şehre gidiyoruz. Başta araçla ilerledikten sonra araçtan iniyoruz ve metroya iniyoruz. Orada Kirill isimli ufak bir erkek çocuğu ile karşılaşıyoruz. Bize babasının dışarı araştırmaya gittiğini, yaşanabilir bir yer bulduğunu ama 1 aydır dönmediğini öğreniyoruz. Miller çocukla babasının gittiği yere gidiyor ve biz de tek başımıza ilacı bulmak için yola çıkıyoruz. En sonunda ilacın bulunduğu enstitütüye varıyor, içeri girip ilacı alıyoruz. Ama en sonunda mutant bir gorilin saldırısına uğrayıp yere düşüp yaralanıyoruz. Ama mucizevi bir şekilde Miller son anda gelip bizi kurtarıyor ve "kalk ayağa oğlum, eğer ölürsen ben Anna'ya ne derim?" dedikten sonra kendi anti radyasyon dozunu bize verip kendini feda ediyor. Artyom'u araca atıp kısa bir süre sürdükten sonra ise maalesef aşırı radyasyondan hayatını kaybediyor. Bu Miller karakteri için harika bir son gerçekten. Özellikle Artyom'a oğlum dediği yerde tüylerim diken diken oldu.

Artyom araçta bayılıyor. Kalktığında ise yanında Kirill'i görüyor. Kirill onu uyandırmış ve arabayı sürmesi için de onu uyanık tutuyor. En sonunda ise trene ulaşıyorlar, Artyom yere yığılıyor ve tüm ekip üyeleri üstümüze koşup tedavi için trene alıyorlar.
Şimdi Moral Pointlerin ve oynanış stilimizin devreye girdiği yere geldik. Eğer gizli oynamış, puanlarınızı yüksek tutmuş ve kaderi size bağlı olan 3 karakterin en az 2 tanesini trende tutmayı başarmışsanız, tebrikler. Artyom ihtiyacı olan kan naklini sorunsuz alabiliyor ve İyi sonla bitiyor. Eğer 2'den az veya hiçbirini tutamadıysanız, geçmiş olsun. Yeterli kan bulunamıyor.

İyi sondan başlayalım, iyi sonda Artyom verilen kanlar sayesinde hayatta kalıyor. Anna da ilaçla birlikte iyileşiyor. Artyom sedyede rüya görürken kendi çocukluğu Amiral Miller ile karşılaşıyor. Miller ona metro tünellerinde eşlik ederken kendi hikayesinden, neden hiç Moskova'dan çıkmak istemediğinden bahsediyor. Tünelin sonuna gelince ise Baykal Nehrinin yakınlarında güzel bir koya çıkıyor. Orada Artyom'dan özür diliyor, her şey için teşekkür ediyor ve burada, ölüler diyarında kalmak istediğinden bahsediyor. Artyom'a son isteğinin Anna ve ekibin her zaman güvende olmasını ve elinden geldiğince çok insan kurtarmasını söylüyor ve son kez selam verip Artyom'u yolluyor. Artyom gözlerini açıyor ve oyunun sonunda ise Artyom'la birlikte tüm ekibi Baykal gölüne yerleştiklerini ve Amiral Miller'ı son yolculuğuna uğurladıklarını görüyoruz. Artyom ise yeni lider seçiliyor.

Ben iyi sonu aldım. Kötü sonda ise bildiğim kadarıyla iyi sonun tam aksine yeterli kan bulunamıyor ve Artyom hayata gözlerini yumuyor. Ardından ölüler diyarında eski dostları Bourbon, Khan ve diğer ölüleri görüyor. Ve Albay Miller ile sonsuza kadar sürecek son bir yolculuğa çıkıyor

Sonuç
Metro: Exodus türün severi her FPS oyuncusunun seveceği türden bir yapım. Oynanış, hikaye, atmosfer ve karakterler bakımından çok iyi bir oyun ve bana kalırsa herkes bir şans vermeli. Oyun şu an Steam'da Gold sürümüyle (içinde DLC'ler ve RTX kartlara özel Enhanced Edition var.) Yaklaşık 50TL ve böyle bir oyun için ucuz bile. 10-15 lira civarına da ilk iki oyunu alıp keyifle oynayabilirsiniz.
METRO: EXODUS
94/100
 
Son düzenleme:
Merhaba. Bu yazımda Metro romanlarından uyarlanan ve Metro serisinin şu anlık son oyunu olan Metro Exodus'un incelemesini yapacağım. Fazla uzatmadan başlayalım.

Önemli: yazıda sürprizbozan yoktur, hikaye bölümünde oyunun yalnızca ilk saati anlatılmıştır. Spoiler varsa bile sürprizbozan başlığı altında incelenmiştir.
Önemli 2: Metro Exodus, Metro serisinin 3. oyunu, dolayısıyla hikayeyi tamamen anlamak ve oyundaki o gelişim hissini anlayabilmek için ilk iki oyuna da hakim
Olmalısınız.

Önemli 3: Metro oyunlarının hep 2 sonu olur, bir iyi bir kötü. İlk oyunun kötü, ikinci oyunun ise iyi sonu Canon kabul edilir.

Hikaye
Hikayemiz Metro: Last Light olaylarının 1 ve Metro 2033 olaylarının 2 sene sonrasında geçiyor (2033-2034-2035) Moskova metrosunda kaynaklar giderek tükeniyor ve güvenilirlik giderek azalmaya başlıyor. Yaşanabilir tek yerin metro olduğu düşünüldüğünden ve korunması gerektiğinden Albay Miller ekibinden insanları kaynak toplamak için metrodan dışarıya yolluyor.
Artyom olarak yüzeyde oyuna başlıyoruz. Gerekli kaynakları bulmuş, metroya inerken girişte mutant canavarların saldırısına uğrayıp yaralanıyoruz ama ekibimiz bizi kurtarıyor. Ekip başlangıçta yaklaşık 11 kişiden oluşuyor. Bunlar Artyom, Anna, Stepan, Tokarev, Yermak, Idiot, Alyosha, Sam, Duke, Damir ve Albay Miller.

Artyom, iyileştikten sonra Anna (kendisi karısı olur, Ranger birliğinin en iyi keskin nişancısı) ile birlikte radyo sinyali almaları üzerine yüzeye keşfe çıkarlar. Birkaç sivil ile karşılaşır ve onları yakındaki Hanza (Metro evreninin en güçlü istasyonu) askerlerine bırakırlar. Lakin bıraktıkları sivillerin infaz edildiğini görünce Hanza askerlerine karşı gelirler ama tuzağa düşüp kaçırılırlar. Kaçırıldıkları yer eski bir tren istasyonudur ve orada esir düşerler. Kaçmaya karar verdiklerinde ise istasyondaki askerlerle çatışmaya girerler. Çatışma sırasında trenin kondüktörüyle karşılaşırlar ve kondüktör onlara trenin çalışır durumda olduğunu, biraz zaman verirlerse onları tren yoluyla çıkarabileceğini söyler. Çatışmanın sonunda dünya üzerinde özellikle Güney kesimlerde radyasyondan fazla etkilenmemiş, yaşanabilir yerler olduğu ve muhtemelen başka insanların da hayatta kaldığı ortaya çıkar.

Haber hemen Albay'a iletilir, başta sıcak bakmaz ama ekibin geri kalanının da baskısıyla Moskova'dan başlayarak Aurora isimli bu tren ile 4 mevsim ve 4 farklı bölgede sürecek bir hikaye başlar.
Anlaşılacağı üzere hikaye gayet iyi. İlgi çekici karakterler ve harika bir atmosfer var. Sanırım tek eksi Artyom'un sessiz bir karakter olması. Sadece yükleme ekranlarında hikayeyi özetleyecek kadar konuşuyor ve oyun sırasında asla konuşmuyor. Bu karakteri kendimizmişiz gibi düşünmek için yapılan bir eylem olarak görülüyor ama bence başarısız. Konuşsa çok daha vurucu olurdu.

Atmosfer/Bölümler
Atmosfer üstte bahsettiğim gibi çok başarılı. Bulunduğunuz her yerin vuruculuğu var ve hepsi birbirinden farklı. Özellikle karanlık yerler bazen korkutuyor bile. Aydınlık yerler de bir o kadar huzur veriyor.
Oyunda 4 mevsim 5 bölüm var ve her biri mevsimlerin temalarını yansıtıyor. Ayrıca hepsi gizliliği destekliyor. Gizlilik bu oyunun biraz zayıf ama çok belirleyici bir özelliği. Bazı karakterlerin kaderi tamamen yaptıklarınıza bağlı. Oynanış kısmında daha çok değineceğim.

Oynanış
Oynanış 2 temel özellik üzerine kurulu. Silahlı aksiyon ve gizlilik. Silahlı aksiyon gayet rafine, çeşit çeşit silah ve bir sürü eklenti var. Doğru eklentileri kullanırsanız farklı tip silahlara bile erişebiliyorsunuz. Metro oyunlarındaki neredeyse tüm silahlar ve daha fazlası var yani. Vuruş hissi de tatmin edici.

Bu oyun aynı zamanda bir hayatta kalma oyunu olduğu için kaynak da topluyorsunuz. Biraz etrafı kurcalasanız fazlasıyla yetecek kadar buluyorsunuz zaten. Ama atmosferi güçlendiren çok iyi bir eklenti olmuş. Ayrıca oyunda ek bir menü yok. Haritanız manuel, çıkarıp kendiniz bakıyorsunuz. Düzenli olarak gaz maskenizin filtresini değiştirmeli ya da ışığınızı şarj etmelisiniz. Bunlar ufak, sizi oyuna bağlayan etmenler ve çok iyiler.

Bu oyunda her Metro oyununda olan ama üzerine ilk iki oyunda fazla düşülmeyen bir sistem var. İsmi "Moral Points". Yaptığınız iyi ve kötü her hareketin oyuna ve oyunun sonuna bir etkisi oluyor. Mesela düşmanlarla çatışırken son düşman teslim olursa bağışlayıp bayıltmanız lazım. Yoksa puan düşüyor. Eğer yeteri kadar düşerse kötü son, yeteri kadar yüksekse de iyi son alıyorsunuz. İyi son almak ilk iki oyunda çok zordu ama bu oyunda daha kolay. Sadece elinizden geldiğince gizli gitmeniz ve bayıltmanız, ayrıca size saldırmayana saldırmamanız lazım.

Oyun Sonu
Burası artık spoiler bölgesi. Oyunu oynamadıysanız (ki bence kesinlikle oynamalısınız) burayı okumamalısınız çünkü direkt olarak oyunun sonundan bahsedeceğim.
Oyunun son bölümü Dead City isimli Moskova'dan yaklaşık 8 kat daha radyoaktif bir bölge olan Novosibirskte geçiyor. Anti radyadyon ilaçları olmadan dışarıda dolaşmak ölümcül.

Buraya gelmemizin sebebi eşimiz Anna'nın fazla radyasyona maruz kalmasından dolayı oluşan hastalığı. Onu kurtarmak için buradaki eski bilim fuarından ilaç bulmamız lazım. Biz de Albay Miller ile (Anna'nın babası, Artyormun kayınpederi) şehre gidiyoruz. Başta araçla ilerledikten sonra araçtan iniyoruz ve metroya iniyoruz. Orada Kirill isimli ufak bir erkek çocuğu ile karşılaşıyoruz. Bize babasının dışarı araştırmaya gittiğini, yaşanabilir bir yer bulduğunu ama 1 aydır dönmediğini öğreniyoruz. Miller çocukla babasının gittiği yere gidiyor ve biz de tek başımıza ilacı bulmak için yola çıkıyoruz. En sonunda ilacın bulunduğu enstitütüye varıyor, içeri girip ilacı alıyoruz. Ama en sonunda mutant bir gorilin saldırısına uğrayıp yere düşüp yaralanıyoruz. Ama mucizevi bir şekilde Miller son anda gelip bizi kurtarıyor ve "kalk ayağa oğlum, eğer ölürsen ben Anna'ya ne derim?" dedikten sonra kendi anti radyasyon dozunu bize verip kendini feda ediyor. Artyom'u araca atıp kısa bir süre sürdükten sonra ise maalesef aşırı radyasyondan hayatını kaybediyor. Bu Miller karakteri için harika bir son gerçekten. Özellikle Artyom'a oğlum dediği yerde tüylerim diken diken oldu.

Artyom araçta bayılıyor. Kalktığında ise yanında Kirill'i görüyor. Kirill onu uyandırmış ve arabayı sürmesi için de onu uyanık tutuyor. En sonunda ise trene ulaşıyorlar, Artyom yere yığılıyor ve tüm ekip üyeleri üstümüze koşup tedavi için trene alıyorlar.
Şimdi Moral Pointlerin ve oynanış stilimizin devreye girdiği yere geldik. Eğer gizli oynamış, puanlarınızı yüksek tutmuş ve kaderi size bağlı olan 3 karakterin en az 2 tanesini trende tutmayı başarmışsanız, tebrikler. Artyom ihtiyacı olan kan naklini sorunsuz alabiliyor ve İyi sonla bitiyor. Eğer 2'den az veya hiçbirini tutamadıysanız, geçmiş olsun. Yeterli kan bulunamıyor.

İyi sondan başlayalım, iyi sonda Artyom verilen kanlar sayesinde hayatta kalıyor. Anna da ilaçla birlikte iyileşiyor. Artyom sedyede rüya görürken kendi çocukluğu Amiral Miller ile karşılaşıyor. Miller ona metro tünellerinde eşlik ederken kendi hikayesinden, neden hiç Moskova'dan çıkmak istemediğinden bahsediyor. Tünelin sonuna gelince ise Baykal Nehrinin yakınlarında güzel bir koya çıkıyor. Orada Artyom'dan özür diliyor, her şey için teşekkür ediyor ve burada, ölüler diyarında kalmak istediğinden bahsediyor. Artyom'a son isteğinin Anna ve ekibin her zaman güvende olmasını ve elinden geldiğince çok insan kurtarmasını söylüyor ve son kez selam verip Artyom'u yolluyor. Artyom gözlerini açıyor ve oyunun sonunda ise Artyom'la birlikte tüm ekibi Baykal gölüne yerleştiklerini ve Amiral Miller'ı son yolculuğuna uğurladıklarını görüyoruz. Artyom ise yeni lider seçiliyor.

Ben iyi sonu aldım. Kötü sonda ise bildiğim kadarıyla iyi sonun tam aksine yeterli kan bulunamıyor ve Artyom hayata gözlerini yumuyor. Ardından ölüler diyarında eski dostları Bourbon, Khan ve diğer ölüleri görüyor. Ve Albay Miller ile sonsuza kadar sürecek son bir yolculuğa çıkıyor

Sonuç
Metro: Exodus türün severi her FPS oyuncusunun seveceği türden bir yapım. Oynanış, hikaye, atmosfer ve karakterler bakımından çok iyi bir oyun ve bana kalırsa herkes bir şans vermeli. Oyun şu an Steam'da Gold sürümüyle (içinde DLC'ler ve RTX kartlara özel Enhanced Edition var.) Yaklaşık 50TL ve böyle bir oyun için ucuz bile. 10-15 lira civarına da ilk iki oyunu alıp keyifle oynayabilirsiniz.
METRO: EXODUS
94/100
Metro Exodus şuan Steam'de 34TL.Muhteşem bir oyun,oynadığım en iyi oyunlar arasındadır.
 
Serinin devam oyunu hakkında bir bilgi var mı?
 
Serinin devam oyunu hakkında bir bilgi var mı?

Serinin devamı hakkında net bir bilgi yok. Bildiğim kadarıyla bu Gamescom'da gostereceklerdi 4. oyunu ama savaş 4A Games'i de vurdu. Yeni oyun muhtemelen kitaptan uyarlama olmaz çünkü 3 ana kitap var. Yine de ben 4A Games'e guveniyorum ve umarım çıkar.
 
Serinin devamı hakkında net bir bilgi yok. Bildiğim kadarıyla bu Gamescom'da gostereceklerdi 4. oyunu ama savaş 4A Games'i de vurdu. Yeni oyun muhtemelen kitaptan uyarlama olmaz çünkü 3 ana kitap var. Yine de ben 4A Games'e guveniyorum ve umarım çıkar.

Bende güveniyorum hocam büyük ihtimalle artyomdan devam edecekler artyom halkımi metrodan çıkaracağım diyordu iyi sonda.

Last ligth ile exodus arasınida oyun olarak yaparlarsa güzel olabilir anna ile artyormun yakınlaşmasını izlemek güzel olur ya evrende o kadar çok karakter var ki hepsi ile ilgili bir oyun yapılabilir.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı