Türkiye neden üretemiyor?

Küçük zihinler kişileri, büyük zihinler fikirleri tartışır. Bizim ülke halkı kişileri tartışıyor, fikirleri değil. Üretemememizin bence temel sebebi budur.
 
Hazırı yemeyi sevdiğimiz için.
Of ya. En kral cevap bu. Gerçekten tebrik ve teşekkür ediyorum.
Çünkü devlet üretse; daha az para kazanacak :) Vergilerle halkı sömürmek daha karlı geliyor.

Bakın arkadaşlar, Türkiye neden üretemiyor değil, Türkiye neden üretmiyor.

Türkiye, daha 5-10 yıl öncesine kadar inşaat ile büyüyen bir ülke idi. İnşaat da işsizliği resmen yok eden bir iş. Ama Türkiye hükumeti, yani Erdoğan, tüm yumurtalarını tek sepete koydu.

Döviz bolluğu zamanında, yani 1$ = 1.15 TL olduğu zamanlarda, yani Amerikan Bankalarının çok düşük faiz ile kredi verdiği zaman, Kore ne yaptı? Daha doğrusu Güney Kore? Tayvan ne yaptı?

Bu ülkeler işlemci fabrikaları kurdu. Yarı iletken silikon fabrikaları açtılar. Geleceğini kurtarmak için bu gününden vazgeçtiler.

Ama bizim devletimiz, Hükümetimiz bu parayı işlemci fabrikalarına değil, inşaat sektörüne gömdü. 2014'de hatırlayın. Cumhurbaşkanlığı mı başbakanlık mı artık hangisi ise, seçimde Erdoğan'ın vaadi, Şehir Hastahaneleri.

Peki nereden geldi bu para? O köprüler? İşte o döviz bolluğundan kalan paraları bu işe gömdüler.

Türkiye hükumeti gününü kurtarmak için geleceğini sattı maalesef.

Şimdi o satılan geleceği yaşıyoruz. 1$ = 1.15'den 1$ = 5.70 TL'ye.

Ama şunu da söylemek istiyorum, şuan üretmemizin sebebi bariz belli. Kimse tarım yapmak istemiyor. Ülkenin zenginleri "İnşaat ile büyüdük, inşaatta ölelim." dercesine son parayı da inşaata gömdüler. Daha yeni yeni akılları başlarına geldi.

Ama tarım ile ilgili şunu söylemek istiyorum.

Burada suç devletin demek yanlış. Suçun %60'ı milletin, kalanı devletin.

Devlet zaten çiftçinin bu kadar kötü olduğu zamanda mazottan hala vergi almasını aklım almıyor.

Ayrıca Türkiye'de iklime göre değil, 6 aylık hava durumuna göre değil, kafasına göre Ekim yapılıyor.

Mesela Ekim konusunda Amerika'da Amerikan devleti, X eyaletinin Y şehrinde bu yazın kurak geçeceğini tahmin ettiğini, bu yüzden ona göre hazırlanıp ona göre Ekim yapmasını istiyor.

Bizde? Ek dayı ek. Sonra çıkarsın su duasına. Beklersin yağmur yağmasını.

Birde son olarak şundan bahsetmek istiyorum. Eskiden köylerde ekmek satılmazdı. Çünkü alan yok. Herkes sütünü kendisi üretir, kendisi peynirini, yoğurdunu kendisi yapardı.

Peki şimdi? Ekmeğini hazır alan köylü mü olur ya? Sütünü, peynirini hazır alan köylü mü olur? Normalde kendisi için buğday dikerken bir kenara da arpa ekerlerdi. Buğdayın kullanılmayan kısımları ile ekmek yapılır, hayvanlara verilirdi. O ineklerden gelen gübreyi de bir zaman beklettikten sonra da tekrar tarlaya atarlardı.

Artık modern çağdayız. Artık insan, hayvan gücü değil makinelerin gücünden yararlanıyoruz. Artık hayvanlar değil traktörler ile tarlayı sürüyoruz. Tek hükümete düşen görev ise bu zor zamanda çiftçinin mazotundan vergiyi çıkartmak olacak. Zaten belli bir miktarını devlet karşılıyor.

Her şeyi de devletten beklemeyin bir zahmet. Her şeyi devlet yapacak ise millet niye var?

Düzenleme: ayrıca sen üretmediğin zaman tüketim düşmüyor. Mesela domates az Sayıda var. Ama her yerden tonlarca domates siparişi geliyor. Ama o kadar domates yok. Ne olacak? Domatesin fiyatı artacak. Artacak. Artacak. Ta ki devlet dışarıdan domates alana kadar. Bu kadar basit. Ülkede üretim yoksa, üretim olan ülkeden alacaksın. Burada suç çiftçinin. Her şeyi devlet yapsın. Onu bunu şunu.

İsterseniz Sovyetler gibi olsun :) devlet her Ekim alanına el koysun daha güzel olur. Devlet yapmış olur hem de XD
 
Son düzenleme:
Siz bilmezsiniz traktörler ithal tohumlar yoktu,işler öküzlerlerle yapılırdı kimsenin mazot derdi yoktu yemeklerde yoğurt süt mısır unuyla yapılmış yemek yenirdi o zaman çok zengindi çiftçimiz.
 
“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.” Mustafa Kemal ATATÜRK
 

Geri
Yukarı