Var olmak ile olamamak arasındaki ince çizgi

Bu konu hakkında hiçbir fikrim yok. Aşıkken sık sık hissederdim ama. Özellikle sevdiğiniz şahsın başka birine dönüştüğü gerçeği ile karşılaşınca biraz üzülüyorsunuz.

Edit:

Delilik bölgesinde ufacık ta olsa bir rasyonalite var mı, yok mu diye bir dönem merak etmiştim.

Bu konu bu meraka çok yakışıyor.

Ekstra kafa patlatmak istersen:

Delilik Hakkında Bir Soruşturma

Edit II:

Bu konu buradaki bölüme taşınabilir dilerseniz. Nitekim literatür dışı olsa da felsefi bir konu.

@MF
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Descartes'in dediği gibi, "Düşünüyorum, öyleyse varım". Bu söz her ne kadar söylenme amacı dışında kullanılsa da temelinde haklı. İnsan varlığının bir yanılsama olduğunu düşünse ve şüphe etse de. Şüphe duyduğundan emindir.
 
İnsan yaratılış olarak doyumsuz olduğu için, kendisinden başka, kendisi gibi aklını kullana bilen bir varlık olmadığından evrende ki en büyük varlık olarak görüyor kendini. En temel iç güdümüz olan, hayatta kalmaya dayanan bir dürtü bu. Daha iyi ve kolay yaşamak için doyumsuzuz, ve olabildiğince almak ve güçlenmek istiyoruz her canlı gibi. Diğer varlıklarda da bizdeki akıl olsa onlarda aynısını yapardı. Sonuçta yaşamalıyız. Bu konu hakkında bende bir konu açacaktım. Her neyse, belkide bir iradenin yansımasıyızdır? Bizi bir oyun alanına koymuş, ve orada yaşamamıza izin vermiş olan bir irade. Ve bu irade, öyle güzel tasarlamış ki, bütün yaşamımız boyunca, en temel iç güdümüze karşı koymalıyız... Yazımın özeti, hiç bir zaman kesin olarak öğrenemeyiz.
 
Olmak ya da olmamak... İşte bütün mesele bu!

Gerçekten ikisi birbirinin zıttı olmasına rağmen ikisi arasında bir ince çizgi var bence. Eğer bir konuda kesin karar verebiliyorsak var olma ya da var olmama ile ilgili kesin hükmü vermişiz demektir. Yani bir şey ile ilgili karar vermeniz için önce onun var olması gerekir. En azından fikrinin var olması gerekir.

Benim de var olduğuna şüphe ettiğim şeyler var, ''kesin var'' dediğim şeyler de var. Yine de bir var olma durumu söz konusu. Bir şeyin var olduğundan şüphe ederken bile şüphe hissi var oluyor içinde. Ama bunun (şüphe hissinin) varlığını sorgularsan sonu gelmeyen bir sorgulama zinciri oluşur. Şüphenin var olma şüphesi, o şüphenin şüphesi... Sonuçta ''Kişisel beyniniz bir sorunla karşılaştı'' gibi bir durum ortaya çıkabilir. :D

Bir şeyin var olduğuna inansak da inanmasak da pek bir şey kaybetmeyiz/kazanmayız, bazı konularda...
 
Bir gokdelen gozle goruluyorsa vardir.
Gozle gorulmuyorsa da vardir. Mimarin hayali tasariminda o gokdelen vardir. Yani yoktur diyemeyiz. Hayal aleminde kodlanmisdir ve varlik alemine gecebilesinin ilmi zemini ile birlikte mimarinin iradesine hapsolmustur.

Mimar yoksa gokdelen diye birsey de tahayyul dahi edilemez ama.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı