Herkese iyi sosyaller, nasılsınız umarım iyisinizdir. Bu yazımızda yine teknolojinin önemli atılımlarından birini bahsedeceğiz. Önceki bölüme nazaran daha yeniye doğru geleceğiz. Çayınızı, kahvenizi hazırlayın bugünkü konumuz Moore Yasası. Kısa hikayelerimizden bir tanesi olarak Moore Yasası nedir, kim icat etti, ne işe yarar gibi konuları sizlerle konuşacağız. Hazırsanız başlıyorum.
Moore yasası ile bizlere 1965 yılında "Mikroişlemciler içindeki transistör sayısının her yıl iki katına çıkacak" diye söyleyen Moore bu söylemini 1975 yılında "Her iki yılda bir iki katına çıkacak." şeklinde güncellemiştir. Gordon Moore'un ise kendisine ait olmayan "18 ayda bir iki katına çıkacak." söylemi bulunsa da bu sadece deneysel bir gözlem olarak bilinmekte ve kendisinin böyle bir söyleminin olmadığını söylemektedir. 1965'ten beri yasa çoğunlukla geçerliliğini korumuştur. Yasa temel olarak bir tümleşik devrenin fiziki boyutunun devreyi oluşturan transistör sayısının karesiyle değiştiği anlamına gelmekte ve örnek vermemiz gerekirse, tümleşik devre bünyesindeki transistör sayısı iki katına çıkarsa devrenin boyutu dört katına çıkar.
Optik litografi yöntemi ile üretilen tümleşik devrelerde günümüzde silisyum yongalar üzerinde 65 nanometre boyutuna kadar büyüklüklerde olup, yani yaklaşık 600 silisyum atomu boyutunda yapılar oluşturabilmektedir. Kullanılan morötesi ışık dalga boylarının, atom fiziksel boyutlarının sınırlılığını ve küçük yapıların yüksek frekanslarda çalıştırılmasında ortaya çıkan çalışma düzensizlikleri, yeni bir tümleşik devre teknolojisi geliştiremez ise Moore yasasının kısa bir süre içerisinde geçerliliğini kaybedeceğini göstermektedir.
Ki Gordon Moore 13 Nisan 2005 yılında kendisi ile yapılan bir söyleyişide, öngörüsünün kısa bir zaman içerisinde geçerliliğini kaybedeceğini ifade etmiştir.
ersitesi'nden kimya dalında lisans diploması almış olup, 1954 yılında ise Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nden (Caltech) kimya ve fizik dallarında doktorluk ünvanı aldı. İş hayatında ise Beckman Ins.'in Shockley Yarı İletken Laboratuvarı bölümünde Caltech mezunu William Shockley ile tanıştı. Ancak buradan Sherman Fairchild, itibarlı Fairchild Semiconductor şirketini kurmaya ve desteklemeye razı olunca "ihanet eden sekizler" (Schokley Laboratuvarını terkedip Fairchild yarı iletkeni kuran 8 kişi) ile birlikte 1957 yılında ayrıldı.
Moore ise 1968 yılında Intel'i Robert Noyce ile birlikte kurdu. 1968 yılından Temmuz 1975'e kadar İcra Başkanı Yardımcısı olarak hizmet etmiş 1975 yılından sonra İcra Kurulu Başkanı ve şirketin CEO'su olmuştur. İcra kurulu başkanlığı görevini 1979 yılıyla, Nisan 1987 arası sürdüren Gordon Moore, 1997 yılında Intel şirketinin manevi başkanı olarak adlandırıldı.
Gordon Moore ise hayata gözlerini bize de çok yakın bir tarih olan, 24 Mart 2023'te yummuştur. Kendisi vefat ettiğinde ise 94 yaşındaydı. Kendisinin geçmişten bugüne olan gelişmeleri heyecanla takip ettiğine eminim. Bir oda boyutundan bir minik kot pantolonumuzun cebine girecek kadar küçülen devreleri, teknolojik aletleri gördükçe kendisiyle ne kadar iftihar ettiğini ve yasasının yakın tarihte geçerliliğini kaybedecek demesine rağmen hala işe yarar oluşunu görmek gerçekten onun için ve dünya için büyük bir başarı örneği.
Umarım bizler de bir gün yerli işlemcilerimizi üretecek firmalara sahip oluruz ve böyle donanımlı olacak seviyelere çıkabiliriz. Teknoloji geliştikçe güvenlik tehlikesi artmakta. Kendi teknolojisini üretemeyen, dışa bağlı ülkeler artık bağımsız ülke statüsünden çıkıyorlar çünkü bu ülkelerin her gücü kontrol edilebilmekte. Umarım bir gün boş meseleleri bırakıp böyle bilim, teknoloji ve akılcıl yollarla uğraşan bir nesil, bir ülke haline geliriz. Herkese iyi sosyaller tekrardan, okuduğunuz için teşekkürler.
-Moore Yasası-
Moore Yasası, ismini bugün de dünyanın en büyük işlemcilerinden olan Intel'in kurucularından Gordon Moore'den almıştır. İlk defa 19 Nisan 1965 yılında Electronics Magazine dergisinde yayınladığı makalesi ile dünyaya duyurduğu yasadır.Moore yasası ile bizlere 1965 yılında "Mikroişlemciler içindeki transistör sayısının her yıl iki katına çıkacak" diye söyleyen Moore bu söylemini 1975 yılında "Her iki yılda bir iki katına çıkacak." şeklinde güncellemiştir. Gordon Moore'un ise kendisine ait olmayan "18 ayda bir iki katına çıkacak." söylemi bulunsa da bu sadece deneysel bir gözlem olarak bilinmekte ve kendisinin böyle bir söyleminin olmadığını söylemektedir. 1965'ten beri yasa çoğunlukla geçerliliğini korumuştur. Yasa temel olarak bir tümleşik devrenin fiziki boyutunun devreyi oluşturan transistör sayısının karesiyle değiştiği anlamına gelmekte ve örnek vermemiz gerekirse, tümleşik devre bünyesindeki transistör sayısı iki katına çıkarsa devrenin boyutu dört katına çıkar.
Optik litografi yöntemi ile üretilen tümleşik devrelerde günümüzde silisyum yongalar üzerinde 65 nanometre boyutuna kadar büyüklüklerde olup, yani yaklaşık 600 silisyum atomu boyutunda yapılar oluşturabilmektedir. Kullanılan morötesi ışık dalga boylarının, atom fiziksel boyutlarının sınırlılığını ve küçük yapıların yüksek frekanslarda çalıştırılmasında ortaya çıkan çalışma düzensizlikleri, yeni bir tümleşik devre teknolojisi geliştiremez ise Moore yasasının kısa bir süre içerisinde geçerliliğini kaybedeceğini göstermektedir.
Ki Gordon Moore 13 Nisan 2005 yılında kendisi ile yapılan bir söyleyişide, öngörüsünün kısa bir zaman içerisinde geçerliliğini kaybedeceğini ifade etmiştir.
-Gordon Earle Moore-
Tabii ki yasayı bahsedip mucidini bahsetmemek olmaz. Kendisi 3 Ocak 1929'da Kaliforniya'da dünyaya gelen Gordon, Pescadero'da yetişti. Ailesi ile Pescadero'da yaşamaktayken 1950 yılında Kaliforniya Berkeley ÜnivMoore ise 1968 yılında Intel'i Robert Noyce ile birlikte kurdu. 1968 yılından Temmuz 1975'e kadar İcra Başkanı Yardımcısı olarak hizmet etmiş 1975 yılından sonra İcra Kurulu Başkanı ve şirketin CEO'su olmuştur. İcra kurulu başkanlığı görevini 1979 yılıyla, Nisan 1987 arası sürdüren Gordon Moore, 1997 yılında Intel şirketinin manevi başkanı olarak adlandırıldı.
Gordon Moore ise hayata gözlerini bize de çok yakın bir tarih olan, 24 Mart 2023'te yummuştur. Kendisi vefat ettiğinde ise 94 yaşındaydı. Kendisinin geçmişten bugüne olan gelişmeleri heyecanla takip ettiğine eminim. Bir oda boyutundan bir minik kot pantolonumuzun cebine girecek kadar küçülen devreleri, teknolojik aletleri gördükçe kendisiyle ne kadar iftihar ettiğini ve yasasının yakın tarihte geçerliliğini kaybedecek demesine rağmen hala işe yarar oluşunu görmek gerçekten onun için ve dünya için büyük bir başarı örneği.
Umarım bizler de bir gün yerli işlemcilerimizi üretecek firmalara sahip oluruz ve böyle donanımlı olacak seviyelere çıkabiliriz. Teknoloji geliştikçe güvenlik tehlikesi artmakta. Kendi teknolojisini üretemeyen, dışa bağlı ülkeler artık bağımsız ülke statüsünden çıkıyorlar çünkü bu ülkelerin her gücü kontrol edilebilmekte. Umarım bir gün boş meseleleri bırakıp böyle bilim, teknoloji ve akılcıl yollarla uğraşan bir nesil, bir ülke haline geliriz. Herkese iyi sosyaller tekrardan, okuduğunuz için teşekkürler.
