DivineTitan
Centipat
Sizin düşünceniz nedir? Gerçekten de, insan aklının alabileceği bir şey mi?
Hallaç'ın zamanında yaptığı şu tespit sanırım hâlâ güncelliğini koruyor;
"Yaratılmış olanların kavrayışı, gerçeklikle ilişkili değildir; gerçeklik de, yaratılmış olanlarla ilişkili değildir. Düşünceler, kişiye özgüdür; yaratılmışların bu öznellikleri gerçeklerle ilişkili değildir. Gerçeğin algılanması bu denli güçtür, ama gerçekliğin gerçekliğinin algılanması bundan kat kat güçtür. Üstelik Tanrı, gerçekliğin ötesindedir ve gerçeklik, Tanrı'yı kapsamaz."
Görünüşünüzü belirttiğiniz için teşekkür ederim. İyi günler dilerim.@DivineTitan nesnelliğinin, bizim algı boyutumuzda şu an için mümkün görünmemesi sebebiyle, o görüşe yakın olduğumu söyleyebilirim.
Dini öğretilerdeki varlıktan eminlik hususunun; temel emirlerin eyleme dökülmesi ile kademe kademe gerçekleştiğine dair de yorumlar var tabii.
Bizim neyi nasıl anladığımız ve hangisini ne kadar uyguladığımıza göre çıkan sonuçlarla, fikrimizin etkilenmesi de muhtemel.
Kainatın yaratıcısı yüce Tanrı'yı dışlayan ya da bilinmezliğe sürükleyen her felsefi düşünce yapısını reddediyorum. Ateizm ve agnostisizm de dahil buna. Bana göre en makul argümanlar deizm ve İslam'da bulunuyor.
Bence Tanrı'nın varlığının %100 olarak ya da bilimsel deneylerle kanıtlanmaya çalışılmasının bir anlamı yok. Bu, kişinin hür, vicdani kararı ile alabileceği bir konudur ve karşı tarafı ikna etmek zorunda değildir. Tanrı ilk sebeptir. Kainatın yaratıcısıdır. Bunu deney tüpleriyle ya da teorilerle ispat edemezsin. Umarım açıklayıcı olmuştur.Neden reddediyorsunuz ki? %100 olarak Tanrı'nın varlığı kanıtlanamaz.
Bu sitenin çalışmasını sağlamak için gerekli çerezleri ve deneyiminizi iyileştirmek için isteğe bağlı çerezleri kullanıyoruz.