En doğru yönetim şekli nedir?

Osmanlı'da baştakiyle işimiz yok zaten devşirme sistemine az göz atarsan anlarsın zaten benim söz ettiğim çocukların seçilmesi ve benzetme olarak gittim o konudan, devşirme sisteminde fiziksel özellikler, akli denge gibi konulara göre seçilirdi çocuklar ben bu kısımdan söz ediyorum. İq ve liyakat aynı şey değil zaten ama liyakat sahibi kimsenin 80 iq olmasını bekleyemeyiz ki ben iq testlerini liyakatli kişiyi seçenlerin seçilmesi adına söylemiştim.
Baştaki kişi ile işimiz olmasaydı; kötü bir padişah tahta çıktığı zaman ülke zayıflamaz, Fatih gibi bir deha tahta çıktığında ülke gelişmezdi. Zira zaten aşırı liyakatli kadrolarımız olduğu için baştaki kötü de olsa bürokratik sistem kendini götürürdü. Ama tarihte böyle bir şey olmamış. Hatta baştaki adamların vizyonsuzluğu hem ilimde gerilememize hem de devşirme sisteminin bozulmasına neden olmuş. Bak şöyle düşün. O devşirmeleri eğitenler var değil mi? O eğitenleri seçen ve işten çıkaran kim? Padişah. Medreselerdeki eğitimin kalitesini arttıran ya da açılmasını sağlayan kim? Padişah. Vizyonlu olması gereken kim? Gene padişah. O zaman baştaki yanlış kararlar alırsa bu kademe kademe en alt tabakaya kadar bir hata silsilesi halinde gidecektir. Zaten senin dediğin şekli ile padişah ile işimiz olmasa, çağı takip ederdik. Ama gel gör ki bahsettiğin liyakatli devşirme kadroları değil, 2. Mahmut yani baştaki kişi devletin çağa ayak uydurmasına ön ayak oldu. Hatta devşirme sisteminin felaket bir hale gelmesinden -ki o sistemi bu hâle getiren baştaki kişilerin mallığıdır- 2. Mahmut Devşirmeleri tamamen bitirdi. Ve bu bir hata da olmadı.

Mevzu bahis ülke olduğunda görevdeki herkesin liyakati önemlidir. Hele baştakinin çok önemlidir. Başarısız bir adamın, 30 sene yönettiği ülkede liyakat kalır mı? Bu sorunun cevabının içinde yaşadığın için cevabı sana bırakıyorum :D
 
Baştaki kişi ile işimiz olmasaydı; kötü bir padişah tahta çıktığı zaman ülke zayıflamaz, Fatih gibi bir deha tahta çıktığında ülke gelişmezdi. Zira zaten aşırı liyakatli kadrolarımız olduğu için baştaki kötü de olsa bürokratik sistem kendini götürürdü. Ama tarihte böyle bir şey olmamış. Hatta baştaki adamların vizyonsuzluğu hem ilimde gerilememize hem de devşirme sisteminin bozulmasına neden olmuş. Bak şöyle düşün. O devşirmeleri eğitenler var değil mi? O eğitenleri seçen ve işten çıkaran kim? Padişah. Medreselerdeki eğitimin kalitesini arttıran ya da açılmasını sağlayan kim? Padişah. Vizyonlu olması gereken kim? Gene padişah. O zaman baştaki yanlış kararlar alırsa bu kademe kademe en alt tabakaya kadar bir hata silsilesi halinde gidecektir. Zaten senin dediğin şekli ile padişah ile işimiz olmasa, çağı takip ederdik. Ama gel gör ki bahsettiğin liyakatli devşirme kadroları değil, 2. Mahmut yani baştaki kişi devletin çağa ayak uydurmasına ön ayak oldu. Hatta devşirme sisteminin felaket bir hale gelmesinden -ki o sistemi bu hâle getiren baştaki kişilerin mallığıdır- 2. Mahmut Devşirmeleri tamamen bitirdi. Ve bu bir hata da olmadı.

Mevzu bahis ülke olduğunda görevdeki herkesin liyakati önemlidir. Hele baştakinin çok önemlidir. Başarısız bir adamın, 30 sene yönettiği ülkede liyakat kalır mı? Bu sorunun cevabının içinde yaşadığın için cevabı sana bırakıyorum :D

Dostum anlattıklarını ben de biliyorum doğru konuşmuşsun fakat takıldığın nokta çok farklı, Osmanlı meritokrasi kullanmadı sonuçta ben sadece çocukların seçilme şartlarına alıntı yaptım ki zaten örnek yüzeysel ve o kadar derine inmeye kalkarsak farklar illaki çoğalacaktır.

İşte meritokraside liyakatli kimseleri başa geçirmek için devreye giriyor. Türkiye'nin başındaki kişinin seçilirken liyakati göz önünde bulundurulmadığı için sonuç ortada, daha fazla girmeyeyim Silivri soğuktur.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı