Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Profil Kapağı
- 1522743131
John Ronald Reuel Tolkien’in babası Arthur Tolkien, banka müdürü idi ve aslen Birminghamlı olan aile, kendilerine yeni bir hayat kurmak amacıyla, o zamanlar İngiliz sömürgesi olan Güney Afrika’ya yerleşmişti. İşte Ronald, burada, Güney Afrika, Bloemfontein’da, 3 Ocak 1892 tarihinde dünyaya geldi. Doğduğunda, Güney Afrika üç ayrı ırka bölünmüştü: siyahlar, melezler ve beyazlar. Ronald ise doğal olarak üçüncü grubun içinde doğmuştu, ki bu grup siyasal açıdan diğerlerine göre daha güçlüydü. Ailenin, sosyal açıdan güven veren bu rahat ortamda yeni bir yaşam sürdürme umudu, iklimin getirdiği olumsuzluklardan dolayı sona erdi. Kısa zaman içinde anne Mabel, çocukları Ronald ve Hillary’i de alıp İngiltere, Birmingham’a geri döndü.
Bu nedenle Tolkien, Birmingham yakınlarındaki Sarehole’de büyüdü. Annesi öldükten sonra, küçük kardeşi Hillary ile birlikte Peder Francis Morgan’ın gözetimine verildi. Birmingam’daki King Edward’s School’a gitmeye başlayan Tolkien’in dil üzerine büyük ilgisi ve yeteneği vardı. On altı yaşında, hayatının aşkı Edith ile tanıştı fakat Peder Morgan, iki gencin görüşmesini yasakladı.
Tolkien, 1911 yılında, klasik diller eğitimi almak üzere Oxford Üniversitesi’ndeki “college”lerden biri olan Exeter’e gitti. Burada öğrenciyken Yüzüklerin Efendisi adlı üçlemesini yazmaya başladı.
Tolkien, çevresindeki kibirli ve küstah insanları sevmez, elit gruplar içinde bulunmayı istemezdi. Sıradan ve alçakgönüllü insanlara da, varlıklı ve ünlü olanlara da alışkındı, ancak şöhret ve servetten çok güzel dostluklar ve kaliteli edebi eserlerle dolu, keyifli bir hayata önem verirdi. İşte Tolkien’e göre Oxford da, üstün kalitede bir eğitim sağlamasının yanı sıra, huzur verici doğal ortamı ve eğlenceli arkadaş gruplarıyla, keyifli bir yaşam için biçilmiş kaftandı. Bu nedenle Tolkien, en az dersleriyle ilgilendiği kadar, Oxford’un bahçe ve sokaklarına ve sosyal ortamlarına da zaman ayırdı.
1914’te Birinci Dünya Savaşı başladığında, Tolkien üniversite son sınıftaydı ve ertesi yıl İngiliz Dili ve Edebiyatı’ndan birincilikle mezun olup teğmen olarak orduya katıldı. 1916’da Fransa’ya gönderilmesinden önce, çocukluk aşkı Edith Bratt ile evlendi. Ardından en yakın üç arkadaşından ikisinin öldüğü Somme Savaşı’na katıldı.
Tolkien, hayatının savaştan sonraki döneminde, üç çocuk sahibi oldu. Onun için yazarlık bir meslek değildi, hayatını yazarak kazanmıyordu. Artık Oxford Üniversitesi’nde seçkin bir profesördü; 1925 ile1945 yılları arasında Anglo-Sakson ve 1945 ile 1959 yılları arasında da İngiliz Dili ve Edebiyatı dersleri verdi.
Tolkien, Yüzüklerin Efendisi üzerinde çalışırken çocukları için yazdığı ve üçlemeye giriş niteliğinde olan Hobbit’in 1937’de basılmasıyla ulaştığı başarıyı şaşkınlıkla karşıladı. Ardından, İngiltere’de 1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi’nin ilk iki bölümü, ertesi yıl ise üçüncü bölümü yayınlandı.
Tolkien, sonraları çeşitli kolej ve üniversite komitelerinde çalıştı, Merton College’de ikinci müdürlük yaptı. Bu işi gereği, halkla ilişkileri güçlendirmek açısından, genellikle Leichestershire ve Lincolnshire’ın daha nezih bölgelerindeki, koleje ait toprakları gezmesi gerekiyordu. Ziyaret ettiği çiftçilere göre, o, aynı onlardan biri gibiydi.
Tolkien emekliye ayrılıp Bournemouth’a yerleşti ama 29 Kasım 1971’de, eşi Edith’in ölümünden sonra orada daha fazla kalmak istemedi. Şöhretinden dolayı değil, orada çok sevildiği için, Oxford ona her türlü bakımının yapılacağı birkaç oda ayırmayı teklif etti. Eşinin ölümünden beri ilk kez biraz mutlu olabilen Tolkien, bu teklifi memnuniyetle kabul etti, Oxford’a döndü ve 2 Eylül 1973’te öldü.
Tolkien’in hayatı boyunca kendi bilimsel alanına yapmış olduğu katkılar, sayıca çok olmasa da belirli bir önem arz ediyordu. Bunlar, Kenneth Sisam’ın Fourteenth Century Verse and Prose’uyla (1921) birlikte kullanılması için tasarlanmış A Middle English Vocabulary (1922), Ortaçağ İngiliz şiiri Sir Gawain and the Green Knight’ın bir baskısı (1925) ve kiliselerle bitişik hücrelere çekilerek yaşayan münzevi kadınlar için bir on üçüncü yüzyıl rehberi olan Ancrene Wisse’nin de bir baskısıdır (1962). Tolkien’in 1936 yılında British Academy’e teslim edilen “Beowulf: The Monsters and the Critics,” notları, Anglo-Saxon şiir incelemeleri alanında bir dönüm noktasıdır.
Yarım kalmış eserleri ve notları, çoğunlukla üçüncü oğlu Christopher tarafından yayına hazırlanarak basılmıştır. Christopher hem babasıyla aynı edebi geçmişe sahiptir, hem de kendisini, babasının eserleri üzerinde çalışmaya adamıştır.
Bu nedenle Tolkien, Birmingham yakınlarındaki Sarehole’de büyüdü. Annesi öldükten sonra, küçük kardeşi Hillary ile birlikte Peder Francis Morgan’ın gözetimine verildi. Birmingam’daki King Edward’s School’a gitmeye başlayan Tolkien’in dil üzerine büyük ilgisi ve yeteneği vardı. On altı yaşında, hayatının aşkı Edith ile tanıştı fakat Peder Morgan, iki gencin görüşmesini yasakladı.
Tolkien, 1911 yılında, klasik diller eğitimi almak üzere Oxford Üniversitesi’ndeki “college”lerden biri olan Exeter’e gitti. Burada öğrenciyken Yüzüklerin Efendisi adlı üçlemesini yazmaya başladı.
Tolkien, çevresindeki kibirli ve küstah insanları sevmez, elit gruplar içinde bulunmayı istemezdi. Sıradan ve alçakgönüllü insanlara da, varlıklı ve ünlü olanlara da alışkındı, ancak şöhret ve servetten çok güzel dostluklar ve kaliteli edebi eserlerle dolu, keyifli bir hayata önem verirdi. İşte Tolkien’e göre Oxford da, üstün kalitede bir eğitim sağlamasının yanı sıra, huzur verici doğal ortamı ve eğlenceli arkadaş gruplarıyla, keyifli bir yaşam için biçilmiş kaftandı. Bu nedenle Tolkien, en az dersleriyle ilgilendiği kadar, Oxford’un bahçe ve sokaklarına ve sosyal ortamlarına da zaman ayırdı.
1914’te Birinci Dünya Savaşı başladığında, Tolkien üniversite son sınıftaydı ve ertesi yıl İngiliz Dili ve Edebiyatı’ndan birincilikle mezun olup teğmen olarak orduya katıldı. 1916’da Fransa’ya gönderilmesinden önce, çocukluk aşkı Edith Bratt ile evlendi. Ardından en yakın üç arkadaşından ikisinin öldüğü Somme Savaşı’na katıldı.
Tolkien, hayatının savaştan sonraki döneminde, üç çocuk sahibi oldu. Onun için yazarlık bir meslek değildi, hayatını yazarak kazanmıyordu. Artık Oxford Üniversitesi’nde seçkin bir profesördü; 1925 ile1945 yılları arasında Anglo-Sakson ve 1945 ile 1959 yılları arasında da İngiliz Dili ve Edebiyatı dersleri verdi.
Tolkien, Yüzüklerin Efendisi üzerinde çalışırken çocukları için yazdığı ve üçlemeye giriş niteliğinde olan Hobbit’in 1937’de basılmasıyla ulaştığı başarıyı şaşkınlıkla karşıladı. Ardından, İngiltere’de 1954 yılında destansı Yüzüklerin Efendisi’nin ilk iki bölümü, ertesi yıl ise üçüncü bölümü yayınlandı.
Tolkien, sonraları çeşitli kolej ve üniversite komitelerinde çalıştı, Merton College’de ikinci müdürlük yaptı. Bu işi gereği, halkla ilişkileri güçlendirmek açısından, genellikle Leichestershire ve Lincolnshire’ın daha nezih bölgelerindeki, koleje ait toprakları gezmesi gerekiyordu. Ziyaret ettiği çiftçilere göre, o, aynı onlardan biri gibiydi.
Tolkien emekliye ayrılıp Bournemouth’a yerleşti ama 29 Kasım 1971’de, eşi Edith’in ölümünden sonra orada daha fazla kalmak istemedi. Şöhretinden dolayı değil, orada çok sevildiği için, Oxford ona her türlü bakımının yapılacağı birkaç oda ayırmayı teklif etti. Eşinin ölümünden beri ilk kez biraz mutlu olabilen Tolkien, bu teklifi memnuniyetle kabul etti, Oxford’a döndü ve 2 Eylül 1973’te öldü.
Tolkien’in hayatı boyunca kendi bilimsel alanına yapmış olduğu katkılar, sayıca çok olmasa da belirli bir önem arz ediyordu. Bunlar, Kenneth Sisam’ın Fourteenth Century Verse and Prose’uyla (1921) birlikte kullanılması için tasarlanmış A Middle English Vocabulary (1922), Ortaçağ İngiliz şiiri Sir Gawain and the Green Knight’ın bir baskısı (1925) ve kiliselerle bitişik hücrelere çekilerek yaşayan münzevi kadınlar için bir on üçüncü yüzyıl rehberi olan Ancrene Wisse’nin de bir baskısıdır (1962). Tolkien’in 1936 yılında British Academy’e teslim edilen “Beowulf: The Monsters and the Critics,” notları, Anglo-Saxon şiir incelemeleri alanında bir dönüm noktasıdır.
Yarım kalmış eserleri ve notları, çoğunlukla üçüncü oğlu Christopher tarafından yayına hazırlanarak basılmıştır. Christopher hem babasıyla aynı edebi geçmişe sahiptir, hem de kendisini, babasının eserleri üzerinde çalışmaya adamıştır.
