John Ronald Reuel Tolkien’in Eserleri

Katılım
14 Ağustos 2010
Mesajlar
79.058
Makaleler
289
Çözümler
2.268
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1522743131
Tolkien, aşağı yukarı 1926’da, kendisine göre asıl “Silmarillion” olan, “Sketch of the Mythology”i yazdı, bu eser sonradan birçok kez genişletilecek ve tekrar yazılacaktı.

Hobbit’i ise 1930-1935 yılları arasında yazmaya başlamıştı ancak işin gerçeği, kendisi bile başladığı tarihi tam kestiremiyordu. “Boş bir yaprağın üzerine ‘Toprağın içinde bir kovukta bir hobbit yaşardı,’ diye karaladım. Bunu niçin yaptığımı bilmiyordum ve şimdi de bilmiyorum. Uzun bir süre bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmadım ve birkaç yıl boyunca Thror’un Haritası’nın yapımından ileriye gitmedim. Ama çalışmam, bin dokuz yüz otuzların başlarında Hobbit şeklini alacaktı.” Tolkien, Hobbit’i çocukları için yazdı ve bu hikayede, zaten var olan mitolojisinden bazı karakterlere (Elrond gibi), yerlere ve hikayelere de yer verdi. Kendisi, bu gelişme için sonradan, “Mr. Baggins’in içinde kaybolduğu dünya” yorumunda bulunacaktı. Çünkü Hobbit’in başta ayrı bir eser olması amaçlanmıştı ama Tolkien hikayeyi yazarken “Silmarillion”dan bazı unsurlar da bu esere gizlice yerleşti. Hobbit 1937 yılında basıldıktan ve başarılı olduktan sonra, Tolkien’den bu hikayenin devamı istendi.

1938’de Tolkien hala, öncelikle Oxford’daki bir dil bilimcisi olarak biliniyordu. Çocuklarına yazmış olduğu masal, Hobbit, basılalı bir yıl olmuştu ve uzun yıllarını alacak olan, yetişkinlere yönelik destan Yüzüklerin Efendisi’ne daha yeni başlamıştı. O yıl Tolkien St. Andrews Üniversitesi’nde, bir Andrew Lary Konferansı’nda, yazmış olduğu “On Fairy-stories” makalesini katılımcılarla paylaştı. Makalesiyle, peri masallarının doğasını açıklamaya, kökenlerini sorgulamaya ve büyülü masalların, çocukların özel ilgi alanı olduğu fikrini çürütmeye çalıştı. Eski peri masalı geleneğine yeniden özgürlük tanınmasını talep etti. Aslında, yetişkin edebiyatındaki büyüsel kurmacanın yerini sağlamlaştırarak gelecekteki başyapıtı için ortam hazırlıyordu.

Aslında Tolkien, Hobbit’in devamı sayılabilecek Yüzüklerin Efendisi üçlemesini yazmaya yıllar önce, daha Exeter’de öğrenciyken başlamıştı, 1937 yılında eser üzerindeki çalışmasını yoğunlaştırdı ve hikayenin sonuna on iki yıl sonra, 1949’da ulaştı. Eser üzerindeki çalışmanın kapsadığı tarihlere bakılacak olursa, hiç de tesadüfi olmayan şekilde, bu zaman diliminin 1. Dünya Savaşı’nın başlangıcıyla 2. Dünya Savaşı arasında yer aldığı görülür. Savaşların yok ettiği eski değerlerin, yerini masala duyulan gereksinime bıraktığı yıllarda, Tolkien, belki de aklının bir köşesinde, modern dünyanın bütün harikalarına rağmen böyle bir açlığın sürdüğünün farkındaydı. İnsanların yolculuklar, ejderhalar,

Ertuğrul Süngü -9-
hazineler, büyüler, harikalar, korkular, kayıplar ve kurtuluşlarla ilgili, dayanma güçlerinin neredeyse ötesinde olaylarla karşılaşan kahramanlar hakkındaki destansı hikayelere ihtiyacının olduğunu biliyordu. Tolkien tam da böyle bir zamanda, Yüzüklerin Efendisi üçlemesiyle çıkageldi.

Tolkien, eserin tamamlanmasından önceki birkaç yıl boyunca, özen ve sabırla “Silmarillion” üzerinde tekrar çalıştı, onu Yüzüklerin Efendisi ile birlikte, büyük bir “Üç Mücevherin ve Güç Yüzüklerinin Destanı” olarak basabilmeyi umuyordu. Ne var ki sonunda sadece Yüzüklerin Efendisi üçlemesi ortaya çıktı.

Tolkien için bu eser, sadece ilham ve hayal gücünün değil, kan, ter ve gözyaşının da bir ürünüdür. Bu eserin tamamlanmasında, yorulduğu anlarda kendisine moral veren eşi Edith’in de payı büyüktür. Sonuç olarak ortaya çıkan roman, Yüzüklerin Efendisi, Hobbit’in olduğu kadar bütün “Silmarillion” efsanesinin de bir devamıdır.

Tolkien’in eserlerinin okurlarda yarattığı ilk tepki, düşünselden çok duygusal olmuştur. Tolkien’in yazıları, çağdaş yazılardaki, çoğunlukla alaycı olan tavrı benimsemez. Tolkien ironi yapamıyor değildi, sadece bunu ağırlıklı olarak kullanmıyordu. Dolayısıyla onun eserleri gerçekçi ve yenilikçilerin, sonra da postmodernistlerin onaylamadığı türdedir ve bu eserlerin başarısı da onlar için en büyük şok olmuştur.

Akademik çalışmaları hariç tutulduğunda, Tolkien’in yaşamı boyunca basılmış olan edebi eserleri aslında oldukça az sayıdadır: Hobbit (1937); kısa masalı Ham’li Çiftçi Giles (1949); Tom Bombadil’in Maceraları’nın ince şiir derlemesi (1962); Ağaç ve Yaprak başlıklı, bir öykü, bir de makale içeren başka bir ince cilt (1964); kısa, tek başına bir fantezi hikayesi Büyük Wootton’lu Demirci (1967); Donald Swann’ın bestelediği Tolkien şiirleri, The Road Goes Ever On (1967); ve bu eserlerden bazılarını içeren, karton kapaklı bir Amerikan seçmeler kitabı, The Tolkien Reader (1965). Bu eserler arasından, hem büyüklük hem de popülerlik açısından göze çarpanlar ise Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi’dir.

Türkçede Tolkien:
Altıkırkbeş Yayın: Hobbit (1996); Masallar (Büyük Wootton’lu Demirci, Ham’li Çiftçi Giles, Niggle’ın Yaprakları, 1998); Peri Masalları Üzerine (1999); Silmarillion (1999); Güç Yüzükleri Üzerine (2000); Roverandom (2000).
Metis Yayınları: Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği; İki Kule; Kralın Dönüşü.
 
Uyarı! Bu konu 12 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı