Bir zamanlar sol ideolojiye özellikle de komünizme yakın biriydim. Söyleyeceklerim birilerinin canını sıkabilir, saçmalama diyebilir.
Şahsım adına komünizmin kötü bir ideoloji olduğunu düşünmüyorum, imkansız olduğunu, insan doğasına ters olduğunu düşünüyorum.
Biz insanlar doğamız gereği devamlı birilerini kıskanmaya meyilliyiz. (Zamanında adını kesin hatırlayamadığım bir filmde bundan bahsediliyordu.)
Demokrasi bile bugün, felsefi bakış açısıyla "son derece kusurlu" görünürken, yönetimin sözde, halkın elinde olması -ki hiç bir komünist ideolojide böyle olmamıştır- pratikte uygulanabilir değil.
Bir kral düşünelim, babası tarafından son derece iyi eğitim aldırılmış, kendisini siyasette ilerletmiş bir kanun koyucu var. (Örnek, Fatih Sultan Mehmed.)
Bir de eğitimini hiç bir şekilde almamış, tecrübesiz, sadece hanedan üyesi olduğu için kanun koyucu olduğunu düşünelim. Bu durumda felaket olur. (Örnek; Osmanlı'nın hapis hayatı yaşayan şehzadeleri.)
İyi eğitim almış bir kralın, eğitimi krala göre daha az bir halktan çok daha iyi karar alacağını düşünebiliriz. Nitekim Machiavelli'de böyle düşünmüştür.
Gelelim linç yiyeceğim yere;
Sol ideolojilerin, bir kralın tebaası olmayı hazmedememiş entiteler ile var olduğunu düşünüyorum.
Bu görüşüm bir monarşinin daha ideal bir devlet anlayışı olmasından mütevellit değil, Farabi gibi ideal bir devletin var olamayacağı, sadece otoritenin buna yakın olacağı anlayışına sahip olmamdandır.
Velhasıl, komünizm kötü bir ideoloji değildir, imkansızdır.