Nickelodeon'ın yıllar önce televizyonda sunduğu efsane olarak kabul edilen çizgi dizisinin Netflix Live Action'ı çıktı yaklaşık bir ay önce. Henüz izlememiştim. Bugün ilk bölümü izledim ve... Nerden başlasam bilmiyorum.
Şimdi açık fikirli bir şekilde yaklaşmak istedim diziye. Çizgi dizisindeki ön yargılarımla değil de, sıfırdan bir şey izliyormuş gibi. Fikirlerimin bir kısmı hala orijinal seriden etkileniyor olsa da, olabildiğince açık fikirle yaklaşıyorum diye düşünüyorum.
Açılış ile başlayalım;
Açılış yukarıda okumak isterseniz. Oyunculukları fazla beğenmedim. Diyaloglar ise biraz fazla düz. Açılışta Güney Su Kabilesinin, Katara'nın köyünde çizgi dizideki orijinal açılış repliğini köyde herkesçe bilinen bir hikaye olarak büyük anne anlatıyor. Bu durumu beğenebilirdim ancak sahnenin devamında sen hava bükücüsün tüm akrabaların öldü demeseydi. Evet. Büyük anne Aang'e, senin tüm arkadaşların ve akrabaların öldü, sen 100 yıldır kayıpsın ve bizi terk ettin tadında bir cümle kuruyor. Bunu ilk duyduğumda dumura uğradım. Yani büyük annesi bilge bir kadın olmalıydı, görmüş geçirmiş, insanların duygularını anlayan biri. 12 yaşında bir çocuğa senin yüzünden savaşta bizi esir aldılar dersen çocukta ciddi yaralara sebep olabilirsin diye düşünmemişler herhalde.
İkinci problem Appa'nın birden ortaya çıkması.
Spoiler sonrası: Sahnenin ardından Appa birden çıkıyor ve binip gidiyorlar. Sahne gerçekleşene kadar Appa'yı sadece bir kez görüyoruz o da açılışta. Appa hiç gözükmemişken birden adı geçiyor ve hop atlayıp gidiyorlar. Ben mi kaçırdım diye dönüp dönüp izledim ama yok. Appa'yı ikinci kez görüşümüz Sokka ve Katara'nın binmeleriyle oluyor.
Orijinal seriyi izlememiş olanlar için spoiler da olacak aşağıda çünkü bunu başka şekilde anlatamam.
Üçüncü problem, Gyatso'nun ölümü.
Şimdi Gyatso Aang'in en yakın olduğu keşiş. Bunu orijinal seri de Aang'in onunla olan anlarıyla anlatıyor ve ikilinin arasındaki ilişkiyi görebiliyor ve Aang'in Gyatso'nun ölümüne neden bu kadar üzüldüğünü anlayabiliyoruz ve bunu belirli aralıklarla ufak ufak anılar şeklinde veriyorlar. Bunu dizi de ufak bir diyalog ve iki-üç adet kısa sahneyle anlatmaya karar vermişler. Ama bu diyaloglar ve ara sahne o kadar duygudan yoksun ve o kadar zayıf ki. Aşağı yukarı şöyle bir şey;
Aang Avatar durumundayken keşiş Gyatso hakkında flash backler yaşıyor ve Gyatso ona "Sana güveniyorum Aang", "Sen benim en yakın arkadaşımsın Aang" tadında şeyler söylüyor ve sonrasında yavaşça sakinliyor ve yere iniyor.
Sokka: "Aang az önce ki muhabbet neydi?" Gyatso'nun ölü bedenini gördükten sonra öfke ve üzüntüyle Avatar durumuna geçmesinden bahsediyor.
Aang: "Bilmiyorum. Tüm keşişler öldü ve çok yalnızım."
Katara: "Biliyor musun? Her şeyini kaybettiğinde ne kadar güçlü olduğunu öğrenirsin. Dövüşmeyi öğrenirsin." (Vay...)
Aang: "Benim için kendilerini feda ettiler. Ölümleri boşa gitmesin diye çalışmalıyım!"
Evet, yukarıdaki diyalog gerçekten yaşanıyor bölümün sonunda.
İlk bölüm incelemesini oldukça orijinal seriye bağlamadan yapmak istedim. Eğer orayı da ele alırsam bana kalırsa çok daha ciddi problemler var ama yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum.
Şimdi açık fikirli bir şekilde yaklaşmak istedim diziye. Çizgi dizisindeki ön yargılarımla değil de, sıfırdan bir şey izliyormuş gibi. Fikirlerimin bir kısmı hala orijinal seriden etkileniyor olsa da, olabildiğince açık fikirle yaklaşıyorum diye düşünüyorum.
Açılış ile başlayalım;
Açılışta diziye Ateş Kralı Sozin'in Toprak Krallığına saldıracağı bilgisini, Toprak Kralına iletmeye çalışan bir toprak bükücüyle başlıyoruz. Mesajı iletmesi için arkadaşına teslim eden toprak bükücümüz, Sozin'e esir düşüyor ve Sozin'in aslında Toprak krallığına değil de, hava gezginlerine saldırmak üzere plan yaptığını öğreniyoruz. Planla ilgili bize çok detay vermese de, hava ulusunun kuyruklu yıldızı kutlamak için toplandığını görüyoruz. Tüm hava ulusu bir araya geliyor. Sozin ve askerleri hava topraklarına saldırıp tüm hava bükücüleri öldürüyorlar.
Açılış yukarıda okumak isterseniz. Oyunculukları fazla beğenmedim. Diyaloglar ise biraz fazla düz. Açılışta Güney Su Kabilesinin, Katara'nın köyünde çizgi dizideki orijinal açılış repliğini köyde herkesçe bilinen bir hikaye olarak büyük anne anlatıyor. Bu durumu beğenebilirdim ancak sahnenin devamında sen hava bükücüsün tüm akrabaların öldü demeseydi. Evet. Büyük anne Aang'e, senin tüm arkadaşların ve akrabaların öldü, sen 100 yıldır kayıpsın ve bizi terk ettin tadında bir cümle kuruyor. Bunu ilk duyduğumda dumura uğradım. Yani büyük annesi bilge bir kadın olmalıydı, görmüş geçirmiş, insanların duygularını anlayan biri. 12 yaşında bir çocuğa senin yüzünden savaşta bizi esir aldılar dersen çocukta ciddi yaralara sebep olabilirsin diye düşünmemişler herhalde.
İkinci problem Appa'nın birden ortaya çıkması.
Aang esir alındıktan sonra normalde Korra ve Sokka Appa'ya binip Aang'in peşinden giderler.
Orijinal seriyi izlememiş olanlar için spoiler da olacak aşağıda çünkü bunu başka şekilde anlatamam.
Üçüncü problem, Gyatso'nun ölümü.
Şimdi Gyatso Aang'in en yakın olduğu keşiş. Bunu orijinal seri de Aang'in onunla olan anlarıyla anlatıyor ve ikilinin arasındaki ilişkiyi görebiliyor ve Aang'in Gyatso'nun ölümüne neden bu kadar üzüldüğünü anlayabiliyoruz ve bunu belirli aralıklarla ufak ufak anılar şeklinde veriyorlar. Bunu dizi de ufak bir diyalog ve iki-üç adet kısa sahneyle anlatmaya karar vermişler. Ama bu diyaloglar ve ara sahne o kadar duygudan yoksun ve o kadar zayıf ki. Aşağı yukarı şöyle bir şey;
Aang Avatar durumundayken keşiş Gyatso hakkında flash backler yaşıyor ve Gyatso ona "Sana güveniyorum Aang", "Sen benim en yakın arkadaşımsın Aang" tadında şeyler söylüyor ve sonrasında yavaşça sakinliyor ve yere iniyor.
Sokka: "Aang az önce ki muhabbet neydi?" Gyatso'nun ölü bedenini gördükten sonra öfke ve üzüntüyle Avatar durumuna geçmesinden bahsediyor.
Aang: "Bilmiyorum. Tüm keşişler öldü ve çok yalnızım."
Katara: "Biliyor musun? Her şeyini kaybettiğinde ne kadar güçlü olduğunu öğrenirsin. Dövüşmeyi öğrenirsin." (Vay...)
Aang: "Benim için kendilerini feda ettiler. Ölümleri boşa gitmesin diye çalışmalıyım!"
Evet, yukarıdaki diyalog gerçekten yaşanıyor bölümün sonunda.
İlk bölüm incelemesini oldukça orijinal seriye bağlamadan yapmak istedim. Eğer orayı da ele alırsam bana kalırsa çok daha ciddi problemler var ama yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum.