Kaderimiz belli ise neden yaşıyormuş gibi davranıyoruz?

Ve gerçekten tanrı varsa neden kendine ibadet edilmesini istiyor, yapmayanları cezalandırıyor sormak isterdim.

@Orion Nebula
Bir soru hakkım olsaydı ben de şunu sorardım: "Göndere göndere bunu mu yolladın? Senin yolladığın kitaplardan daha iyi bilim kurgu kitapları var, sınıfta kaldın. 👍" Sonuna emoji de eklerdim.
 
Siz o kadar ilimlisiniz ki bir varlığı yaratmaya karar verdiğinizde o varlığın cennete mi cehenneme mi gideceğini biliyorsunuz. Bu varlığın cehenneme gideceğini bile bile bu varlığı yaratıyorsanız ve daha sonra cehennemde yakıyorsanız siz gerçekten sonsuz merhametli olabilir misiniz?

Cehenneme gideceğini bildiği varlıkların hiçbirini yaratmasaydı ve dünyadaki herkes iyilerden, cennetlik insanlardan oluşsaydı o zaman merhamet, adalet, eşitlik, iyi ve kötü gibi kavramların bir anlamı olur muydu?
Senin "iyilik" kavramının ne olduğunu algılayabilmen için öncelikle onun karşıtı olan kötülüğü bilmen gerekir.
 
Cehenneme gideceğini bildiği varlıkların hiçbirini yaratmasaydı ve dünyadaki herkes iyilerden, cennetlik insanlardan oluşsaydı o zaman merhamet, adalet, eşitlik, iyi ve kötü gibi kavramların bir anlamı olur muydu?
Senin "iyilik" kavramının ne olduğunu algılayabilmen için öncelikle onun karşıtı olan kötülüğü bilmen gerekir.
İşte kurduğu düzen "sonsuz merhametli" tanrı tanımına uymuyor. Cennet/Cehennem şartları bile çelişki dolu. Bir şeyi açıklamaya çalışırken sadece kendi tarafından bakmamaya çalış.
 
Bir şeyi açıklamaya çalışırken sadece kendi tarafından bakmamaya çalış.

Mecburen kendi tarafımdan bakmam gerekiyor çünkü çok fazla görüş var. Senin yazdığın şeye binlerce insan farklı cevap verebilir. Mesela merhamet nedir? Nasıl, hangi şartlarda, kimler tarafından kimlere gösterilebilir? Bu konu hakkında bile tartışma çıkar. Kaldı ki cennet cehennem hakkında daha fazla çıkıyor.
 
1 rakamını seçtin, 2 rakamı önüne çıkacak. 100 tane rakam var, 100.'cü rakama ulaşacağın kesinlikte, öyle varsayıyoruz. O zaman kader vardır..

Ne kadar ihtimal olursa olsun, birini seçeceksin. Basit anlamda kader budur.

Örümcek ağını ele alırsak, etki tepki detaylarda boğar insanı..

Başkasının bir hareketi, senin yapacağın hareketi etkiler.. Senin hareketin de başkasının gidişatını değiştirir..

Bir örümcek ağı mevcut..

Bana göre %50 kader var. Geri kalan %50'lik kısım, bizim %50'lik zorunlu seçimlerimizden sonra ortaya çıkıyor..

100 rakam önünde vardır, birini seçtin. Ondan sonra seçim şansın azalır, kader boy gösterir. Zorunlu seçimler kaderin olur..

Sınırlı seçim alanın var. Bir sürü ihtimal var. Lakin ihtimallerin nereye çıkacağı, kozmik zeminde bilinir. Zemin sonsuzluğunu yaratır, sonsuzlukta bir seçenek seçeceğini söyler.. Yine de kaderin var olduğunu belirtir. Kader belki mistik yeteneklerle, detaylarca anlaşılır, önüne geçilebilir.

O zaman da başka bir kader oluşur..

Ruh sağlığını korumak istiyor musun? Kader diye bir şey yok.. Seçimlerin kaderini doğurur.. Bu da kader değildir. Seçimlerinin önceden bilinmesi, kaderinin başkasının elinde olduğu anlamına gelmez.. Satranç oynamana bakar..
 
Aslında yanlış bir kavram. Kaderimizi biz kendi verdiğimiz kararlar ile belirliyoruz. İslam dininde Allah geleceği görebildiği ve senin yapacaklarını bildiği için kaderimiz yazılıdır diye biliyorum.
Ama böyle bir şeyi bilebiliyorsan önceden belirlenmiş olduğu için bilebilirsin. Önceden belirlenmeyen bir şeyi bilemezsin, sonsuz ihtimal olduğunu bilebilirsin yalnızca.

Örneğin bugün evden çıktığımda tercih edeceğim yol bile hayatımda büyük değişimlere sebep olabilir. Birinde gasp edilebilirim ve bu benim insanlara olan güvenimi azaltıp nispeten daha kötü / önyargılı birisi olmamı sağlar. Diğerinde ise sorunsuz bir şekilde ulaşımımı sağlarım.

Eğer iki ihtimali de biliyorsam tabii ki de zararsız olan yolu tercih ederim. Ama iki ihtimali ben bilmiyorsam ve yalnızca tanrı biliyorsa zararlı yoldan gittiğimde hayatımda doğacak olan sonuçlardan neden ben sorumlu olurum? İki ihtimali de ne tanrı ne de ben bilmiyorsam tanrı kavramının bir anlamı kalmıyor.
Önceden bir şeyi bilebiliyorsan derken bunu bilen insan dışı bir varlık. Önce bunu anlamalısın. Yani düşünürken kendi üzerinde düşünmemelisin. Allah sonsuz kudret sahibi olduğu için bilebiliyor senin vereceğin kararları. Kaderini sen kendi kararlarınla veriyorsun.
 
Basit bir örnek üzerinden anlatayım.

Bir film izlediniz. Tekrar izlediğinizde filmdeki sahneler siz tekrar izlediginiz için değil, filmdeki oyuncular öyle yaptığı için aynı ilerler. İslam dininde de aynı şekilde Allah neler yapacağımızı biliyor, neler yaptığımızı belirlemiyor şeklinde dile getirebiliriz.
 
1 rakamını seçtin, 2 rakamı önüne çıkacak. 100 tane rakam var, 100.'cü rakama ulaşacağın kesinlikte, öyle varsayıyoruz. O zaman kader vardır.

Ne kadar ihtimal olursa olsun, birini seçeceksin. Basit anlamda kader budur.

Örümcek ağını ele alırsak, etki tepki detaylarda boğar insanı.

Başkasının bir hareketi, senin yapacağın hareketi etkiler. Senin hareketin de başkasının gidişatını değiştirir.

Bir örümcek ağı mevcut.

Bana göre %50 kader var. Geri kalan %50'lik kısım, bizim %50'lik zorunlu seçimlerimizden sonra ortaya çıkıyor.

100 rakam önünde vardır, birini seçtin. Ondan sonra seçim şansın azalır, kader boy gösterir. Zorunlu seçimler kaderin olur.

Sınırlı seçim alanın var. Bir sürü ihtimal var. Lakin ihtimallerin nereye çıkacağı, kozmik zeminde bilinir. Zemin sonsuzluğunu yaratır, sonsuzlukta bir seçenek seçeceğini söyler. Yine de kaderin var olduğunu belirtir. Kader belki mistik yeteneklerle, detaylarca anlaşılır, önüne geçilebilir.

O zaman da başka bir kader oluşur.

Ruh sağlığını korumak istiyor musun? Kader diye bir şey yok. Seçimlerin kaderini doğurur. Bu da kader değildir. Seçimlerinin önceden bilinmesi, kaderinin başkasının elinde olduğu anlamına gelmez. Satranç oynamana bakar.

Bence en iyisi düşünmemek bu konularda cahillik mutluluktur.
 
Bence en iyisi düşünmemek bu konularda cahillik mutluluktur.
DeLSNhYV0AE_50o.jpg
 
Tekrar izlediğinizde filmdeki sahneler siz tekrar izlediğiniz için değil, filmdeki oyuncular öyle yaptığı için aynı ilerler. İslam dininde de aynı şekilde Allah neler yapacağımızı biliyor, neler yaptığımızı belirlemiyor şeklinde dile getirebiliriz.

Filmdeki oyuncular öyle yaptığı için
Yazar (yani tanrı), oyuncuların öyle yapmasını yazdığı için.

Film örneği çok iyi aslında. Yazar filmi yazar. Bütün yaşamımızı (dünya ve ahiret hayatı) tanrı yazar. Filmin final sahnesi ahirettir. Filmin sonunda kimlerin kötü olduğu için hazin sonla karşılaşacağını, kimlerin de iyi olduğu için zor bir sürecin ardından mutlu sona ulaşacağını da belirleyen yazardır. Aynı şekilde yaşamda da neler olacağını tanrı en baştan beri bilir. Yazar her şeyi önceden belirlemiştir, her şeyi bilir. Aynen tanrının yaşam hakkında her şeyi bildiği gibi. Herhangi bir filmde kimlerin iyi olduğu, kimlerin kötü olduğu, kimlerin filmin en sonunda cezalandırılacağını yazar aslında bilir. Yine aynı şekilde Hitler'in kötü bir çocukluk geçirip psikolojisi olumsuz etkilendiği için yetişkinlik çağında bir cani olacağını, dünyanın yaratıldığı andan itibaren tanrı bilir. Tanrı; aslında Hitler'in en başta kötü bir çocukluk geçireceğini, sonunda da kötü bir insan olup ''cehennem''de yanacağını belirlemiştir. Hitler yaptığı seçimler doğrultusunda iyi bir çevreye sahip olup, psikolojisini koruyup iyi bir insan olamazdı. Çünkü hiçbir varlık tanrının kendine yazdığı senaryonun dışına çıkamaz. Mesela bir filmi 100 kere izlemiş olalım. Hatta forumdaki herkes aynı filmi izlesin. Neden hep aynı başlangıç, gelişme ve sonucu görüyoruz? Neden bütün karakterler aynı davranıyor, neden her izleyişimizde kötüler kötülük yapmaya devam ediyor? Çünkü o film öyle yazıldı. Bu hayat da böyle yazıldı. Kader kavramına göre benim doğmamdan önce bile bu yazıyı size yazıyor olacak olmam belliydi.

Kader kavramını bu şekilde yorumladığımızda adaletsizlik görüyoruz. En başta bize bazı roller veriliyor ve en sonunda ''cennet ve cehennem'' gibi ceza-ödül mekanlarına gönderiliyoruz. Kaderin bence hatalı bir kavram. Tanrının böyle işlerle ilgilendiğini düşünmüyorum. Eğer ki neden inanmadığım ahirette sorulursa cennete gitmek için mantığı ve aklı bir köşeye bırakamayacağımı söylerdim herhalde.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı