Türk İnsanının Dertleri

Siyasetin güç mekanizmasından yaralanmak isteyip, kendini kullandırması. Ya bi' düşünün. Oradaki adam sen ona istersen BBC Future makalesinden daha mantıklı güzel şeyler gel, yine kendi koltuğunu sana kaptırır mı? Seni geliştirir mi?

Biri de duygusallık ne yazık ki. Toplumsal konularda yok işte aldattı, yalancı vb. konularda çabuk gaza gelip sonra pişman oluyorlar.
Gelişim, refah, sağlık, mutluluk, teknoloji ve diğer birçok güzel şeyi sağlayabilen konularla ilgilenmemek/gereken şeyleri yapmamak ve bunlar yerine dini konularla fazla ilgilenmek veya onu kullanmak.
Hocam deprem bölgesi olduğumuzdan dinamik bir nüfusumuz olmasına rağmen yatırım çekemiyoruz, istesek de şirketler gelmek istemez. Daha yeni yeni altyapı çalışmaları rayına oturdu. Gelecekte belki Anadolu'nun İstanbul, Kocaeli ve Ankara'dan ibaret olmadığı anlaşılıp gereken önem verilir.
 
Bir de aslında şöyle düşünelim biz beğenmediğimiz konularda ne yapabiliriz. Bence her şeyden evvel eğitim sistemini düzeltmeliyiz eğitim sistemi düzelirse, en çok provaganda yapan değil hak eden başa geçerdi, hırsızlık azalırdı, işsizlik azalırdı, enflasyon dur zatudur zurtudur kalmazdı, milletin alım gücü artardı. Umarım bir gün hak eden biri başa geçer.
 
Hocam deprem bölgesi olduğumuzdan dinamik bir nüfusumuz olmasına rağmen yatırım çekemiyoruz, istesek de şirketler gelmek istemez.
Deprem bölgesinde olmakla alakası yok. Dediğin gibi olsa Japonlar ölsün o zaman, orada 9+ büyüklüğünde depremlere bile neden olacak kıta batma zonları varken burada 7 - 7.5 civarı büyüklükte depremlere neden olan fayların lafı olmaz. Ayrıca Türkiye'nin en büyük ihracat kalemlerinden olan otomotiv sektörünün tamamı Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde bulunuyor, tesisleri olması gerektiği gibi yaparsan depremlerden fazla etkilenmezsin. Şirketlerin buraya yatırım yapmak istememesinin 2 temel nedeni var:

İlki; üniversite mezunu dediğimiz kısmın büyük kısmı kalifiye değil. Birkaç üniversite hariç doğru düzgün eğitim veren üniversitemiz yok ki o üniversitelerin de ne kadar iyi eğitim verdiği tartışılır. Bunu o birkaç üniversiteden birinde okumuş biri olarak diyorum, ABD'deki orta düzey bir okuldaki eğitimi de gördüm ve buradaki o diğer okulumdan çok daha üst düzey bir eğitime sahipti.

Diğer nedeni ise şirketler hangi ekonomik stabilitemize güvenip bizde yatırım yapsınlar ki? Yarın öbür gün tek kişinin isteğiyle getirilecek ekstra vergiler, maruz kalınacak boykotlar yüzünden ertesi yılı göreceklerinin garantisi bile verilemiyor.
 
Son düzenleme:
Deprem bölgesinde olmakla alakası yok. Dediğin gibi olsa Japonlar ölsün o zaman, orada 9+ büyüklüğünde depremlere bile neden olacak kıta batma zonları varken burada 7 - 7.5 civarı büyüklükte depremlere neden olan fayların lafı olmaz. Şirketlerin buraya yatırım yapmak istememesinin 2 temel nedeni var: İlki; üniversite mezunu dediğimiz kısmın büyük kısmı kalifiye değil. Birkaç üniversite hariç doğru düzgün eğitim veren üniversitemiz yok ki o üniversitelerin de ne kadar iyi eğitim verdiği tartışılır. Bunu o birkaç üniversiteden birinde okumuş biri olarak diyorum. Diğer nedeni ise şirketler hangi ekonomik stabilitemize güvenip bizde yatırım yapsınlar ki? Yarın öbür gün tek kişinin isteğiyle getirilecek ekstra vergiler, maruz kalınacak boykotlar yüzünden ertesi yılı göreceklerinin garantisi bile verilemiyor.
Dedikleriniz benim dediklerime ek olarak düşündüğüm konular.
Japonya deprem konusunda insanlarını ve altyapısını oldukça geliştirmiş, GSYİH ve GSMH değerlerini de kullanarak mevcut binalarının sürekliliğini de garantilemiş bir ülke. Yani deprem esnasında zararı karşılayabilecekleri gelirleri, birkimi ve zarara uğratmayacak temel atma, bina dikme teknolojileri var. Bizim ülkemizdeki üniversite mezunları için dedikleriniz doğru ancak piyasadan kopup gelmiş hocalarla iletişim kurarsanız: "İş, işte öğrenilir. Çocuklar üniversite zamanında ortalamayı yüksek tutsun, zaten ilk başladıklarında pek bir şey bilmediklerini fark edecekler." der. Amerika'da da çalışmış hocalar bu ülkedeki temel mantığın bu olduğunu, aslında çoğu bölümün ve okulun gelişmiş tekniker yetiştirdiğini bilir. Hal böyleyken neden şirketler bizi tercih etmesin? Ucuza iş gücü, Avrupa'ya yakınlık, vergi teşviği gibi konularda zaten iyileştirme yapılıyor. Toyota firmasının kurduğu fabrika hakkında biraz daha araştırma yapmanızı tavsiye ederim, Honda için de. İki firma da Türkiye'de fabrika bulunduruyor ve kuruldukları ilk zamanlarda devlet resmen ayakta tutmaya çalışmış (Türkiye'deki elektrik dağıtımı, arazi, işçi, mühendis gibi konularda). Boykot konusunda ise yanlış hatırlamıyorsam 1992'de gelen Opel de, harekattan dolayı geciktiren, kötüyü oynayan VW de bunun örneği ancak o firma da bugün yedek parça üretimi konusunda teşvik almıyor. Şirketler arasında dediğiniz siyasi tutum önemli, ama CEO çağına ramak kalmış (belki de geçtiğimiz) zamanda ortak parça üretimi neticesinde yatırım problemi kalacakmış gibi gelmiyor.
 
@nehikayelervar 1990 - 2012 yılları arasındaki potansiyeli yüksek Türkiye ile şimdiki durumumuzun hiçbir alakası yok. Artık yapılacak en ufak hatalarda ekonomik krizde daha derine batan, en ufak plansız bir hareketimizde yediği boykotlar yüzünden ekonomik buhranlar yaşayan, yeni jenerasyonunun eğitim düzeyi giderek düşen ve şirketlere hiçbir gelecek güvencesi verilemeyen bir duruma geldik. Konunun deprem ile hiç alakası yok, öyle olsa Toyota gibi firmaların potansiyeli en yüksek olan fay hattımızın üstünde yatırım yapması söz konusu olmazdı. Bir zamanlar potansiyele sahiptik ve o dönemde bazı global şirketler bizde yatırımlarını yaptılar, şu anda o potansiyelimiz yok ve gelecek ile ilgili hiçbir şekilde önümüzü göremiyoruz. O yüzden hiçbir şirket yatırımlarının da batacağı bir bölgeye giriş yapmak istemiyor.

Düşün, şirket sahibisin. En ufak bir dengesizlikte zararlarını karşılamak için tüm ürünlere, tüm maddelerin ithalatına (gümrük girişine) insanlık dışı vergi bindiren bir ülkede yapacağın üretimden elde edeceğin kârın hesabını nasıl yapacaksın? Toplu bir boykot sonrasında o ham maddeleri o ülkede temin edebileceğinin garantisi bile yokken nasıl milyarlarını riske atacaksın? Hadi riske attın, politik hatalar yüzünden üretim yaptığın ülkedeki ürünleri ana pazarlarına çıkaramama ihtimalin varken yatırımını nasıl koruyacaksın?
 
Son düzenleme:
@nehikayelervar 1990 - 2012 yılları arasındaki potansiyeli yüksek Türkiye ile şimdiki durumumuzun hiçbir alakası yok. Artık yapılacak en ufak hatalarda ekonomik krizde daha derine batan, en ufak plansız bir hareketimizde yediği boykotlar yüzünden ekonomik buhranlar yaşayan, yeni jenerasyonunun eğitim düzeyi giderek düşen ve şirketlere hiçbir gelecek güvencesi verilemeyen bir duruma geldik. Konunun deprem ile hiç alakası yok, öyle olsa Toyota gibi firmaların potansiyeli en yüksek olan fay hattımızın üstünde yatırım yapması söz konusu olmazdı. Bir zamanlar potansiyele sahiptik ve o dönemde bazı global şirketler bizde yatırımlarını yaptılar, şu anda o potansiyelimiz yok ve gelecek ile ilgili hiçbir şekilde önümüzü göremiyoruz. O yüzden hiçbir şirket yatırımlarının da batacağı bir bölgeye giriş yapmak istemiyor.
Ekonomik durum ve jenerasyon eğitimi hakkına dediklerinize katılıyorum, siyasi duruma bir yorum yapacağım; sonuçta her biri kendini kanıtlama dönemini geçince saçmalamaya başlıyor ülkemizde. Bu dönemde özellikle banka kredisi ile özele geçmiş çocuklarla, devlet okulunda okuyup çalışmak zorunda kalmış çocukların, işçi-yönetici gibi (sırasıyla benzetme yaptım) bir fark doğuracağını düşündüğümden geleceğe farklı kişilerle beraber umutla bakıyorum.
Bu zamana dek herhangi bir argo, hakaret içermeden yorum yaptığınız için teşekkür ederim 🙂
 
@nehikayelervar Biz o gelecek şansımızı 2001-2008 arasındaki bolluk döneminde elimize geçen yüz milyarları betona döktüğümüzde kaybettik... Maalesef senin kadar umutlu değilim.

Ayrıca farklı fikirleri olan biriyle hakaret ederek anlaşılmaz, hakaretle ancak kavga edilir. Düzgün bir tartışma herkese bir şeyler katar, kavga ise çok şeyi götürür. Aynı şekilde sana da teşekkür ederim.
 
@nehikayelervar Biz o gelecek şansımızı 2001-2008 arasındaki bolluk döneminde elimize geçen yüz milyarları betona döktüğümüzde kaybettik... Maalesef senin kadar umutlu değilim.

Ayrıca farklı fikirleri olan biriyle hakaret ederek anlaşılmaz, hakaretle ancak kavga edilir. Düzgün bir tartışma herkese bir şeyler katar, kavga ise çok şeyi götürür. Aynı şekilde sana da teşekkür ederim.
Hele ki Diyanet'e 2 yılda ayrılan para ile Opel'i satın PSA grubunu görünce, şirketin ikinci seneden itibaren kar elde ettiğini ve şirketin iki ülkenin kendi markasına platform kiraladığını görünce sizinkine benzer bir üzüntü yaşadım ama optimist olmakta fayda var diyorum 🙂
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı